ruins - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
ruins kalıntı n.
  • We were looking at the ruins of the old fortress.
  • Eski kalenin kalıntılarına bakıyorduk.
  • If you want to know more about these ruins, you should ask an archaeologist.
  • Bu kalıntılar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bir arkeoloğa sormalısınız.
  • The Stone Age ruins were discovered.
  • Taş Devri kalıntıları keşfedildi.
Show More (19)
ruins harabeler n.
  • I want to visit the ruins of Machu Picchu.
  • Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek istiyorum.
  • I want to visit the ruins of Athens.
  • Atina harabelerini ziyaret etmek istiyorum.
  • The ruins are worth a visit.
  • Harabeler görülmeye değer.
Show More (10)
ruins yıkıntı n.
  • After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
  • Arap Baharı'ndan sonra kış geldi ama kar yıkıntıları örtmedi.
Show More (-2)