1 |
stamina |
dayanıklılık |
n. |
|
- We might have to award ourselves a Lisbon medal for stamina at some stage.
- Bir aşamada kendimize Lizbon dayanıklılık madalyası vermemiz gerekebilir.
- Stamina is what we need in dealing with this issue.
- Bu konuyu ele alırken ihtiyacımız olan şey dayanıklılıktır.
- He had enough stamina to run a marathon.
- Maraton koşacak kadar dayanıklılığı vardı.
- Tom has a lot of stamina.
- Tom'un çok fazla dayanıklılığı var.
- Tom has stamina.
- Tom'un dayanıklılığı var.
- You need a lot of stamina to add ten thousand sentences.
- On bin cümle eklemek için çok fazla dayanıklılığa ihtiyacınız var.
- What you lack is stamina.
- Sende eksik olan şey dayanıklılık.
Show More (4)
|
2 |
stamina |
güç |
n. |
|
- Tom doesn't have the stamina to win.
- Tom'un kazanacak gücü yok.
- He had enough stamina to run a marathon.
- Onun bir maraton koşmak için yeterli gücü vardı.
Show More (-1)
|
3 |
stamina |
dayanma gücü |
n. |
|
- Tom has stamina.
- Tom'un dayanma gücü var.
- What you lack is stamina.
- Yoksun olduğun şey dayanma gücü.
Show More (-1)
|