Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | taken decisions n. | alınan kararlar |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | decisions taken n. | alınan kararlar | ||
In accordance with decisions taken earlier, it will cease in July 2002. Daha önce alınan kararlar uyarınca, Temmuz 2002'de sona erecektir. More Sentences |
||||
General | decisions taken by n. | alınan kararlar | ||
Perhaps they think that decisions taken by Eurocrats alone are more democratic? Belki de sadece Eurokratlar tarafından alınan kararların daha demokratik olduğunu düşünüyorlardır? More Sentences |