|
- The report concerns the importance and dynamics of the theatre and the performing arts in an enlarged Europe.
- Rapor, genişleyen Avrupa'da tiyatro ve sahne sanatlarının önemi ve dinamikleri ile ilgilidir.
- The Chechen terrorists were most unwise in deciding to attack the theatre in Moscow.
- Çeçen teröristler Moskova'daki tiyatroya saldırmaya karar vermekle çok akılsızca davrandılar.
- If the public don't come to the theatre, the theatre must go to the public.
- Halk tiyatroya gelmiyorsa, tiyatro halka gitmelidir.
- They offer incentives, information and bring theatre to the attention of a wide public.
- Bunlar teşvikler ve bilgiler sunmakta ve tiyatroyu geniş kitlelerin dikkatine sunmaktadır.
- Theatre and dramatic art are important and we support people's opportunity for increased freedom of movement.
- Tiyatro ve dramatik sanat önemlidir ve insanların daha fazla hareket özgürlüğü fırsatını destekliyoruz.
- Modern theatre productions increasingly incorporate modern technology in their performances.
- Modern tiyatro prodüksiyonları, performanslarına giderek daha fazla modern teknolojiyi dahil etmektedir.
- Secondly, I should also like to expressly draw your attention to the role of information technologies in modern theatre.
- İkinci olarak bilgi teknolojilerinin modern tiyatrodaki rolüne de dikkatinizi çekmek isterim.
- We are like a travelling theatre company.
- Biz gezici bir tiyatro kumpanyası gibiyiz.
- Modern theatre productions increasingly incorporate modern technology in their performances.
- Modern tiyatro prodüksiyonları, performanslarında giderek daha fazla modern teknolojiye yer vermektedir.
- They offer incentives, information and bring theatre to the attention of a wide public.
- Teşvik ve bilgi sunarlar ve tiyatroyu geniş bir kitlenin dikkatine sunarlar.
- We are like a travelling theatre company.
- Gezici bir tiyatro kumpanyası gibiyiz.
- On the contrary, theatre is not dead.
- Aksine, tiyatro ölmedi.
- I saw her in the theatre.
- Ben onu tiyatroda gördüm.
- The theatre usually opened at this time.
- Tiyatro genellikle bu zamanda açıldı.
- Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
- Şu anda tiyatroda olan askerler işten çıkarılmayacak.
- The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.
- Tiyatronun tasarımı, seyircilerin oyuncularla yakın ve kişisel ilişki kurmasını sağladı.
- Could you show me the way to the theatre?
- Bana tiyatronun yolunu gösterebilir misin?
- I saw her in the theatre.
- Onu tiyatroda gördüm.
- This shop is just in front of the theatre.
- Bu dükkan tam tiyatronun önünde.
- This shop is just in front of the theatre.
- Bu dükkan tiyatronun hemen önünde.
- I showed my ticket to the doorman and went into the theatre.
- Ben, biletimi biletçiye gösterdim ve tiyatro gittim.
- Do you prefer going to the cinema or to the theatre?
- Sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gitmeyi tercih edersin?
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar sönecek ve boş sahne hayaletlere kalacak.
- On a sultry night in August a new theatre opened for business.
- Ağustos ayının boğucu bir gecesinde yeni bir tiyatro hizmete girdi.
- Children of age sixteen and under will not be admitted to the theatre.
- 16 yaş ve altındaki çocuklar tiyatroya kabul edilmeyecek.
- Yesterday my wife and I went to the theatre.
- Karım ve ben dün tiyatroya gittik.
- The theatre usually opens at this time.
- Tiyatro genellikle bu saatte açılır.
- Who did you see at the theatre?
- Tiyatroda kimi gördün?
- Let's meet in front of the theatre.
- Tiyatronun önünde buluşalım.
- Could you show me the way to the theatre?
- Bana tiyatroya giden yolu gösterebilir misin?
- The new edifice of the theatre looks very splendid.
- Tiyatronun yeni binası çok görkemli görünüyor.
- The theatre usually opened at this time.
- Tiyatro genellikle bu saatte açılırdı.
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- Children of age sixteen and under will not be admitted to the theatre.
- On altı yaş ve altındaki çocuklar tiyatroya alınmayacaktır.
- Yesterday my wife and I went to the theatre.
- Dün karım ve ben tiyatroya gittik.
- I must go to the theatre now.
- Şimdi tiyatroya gitmeliyim.
- I showed my ticket to the doorman and went into the theatre.
- Biletçiye biletimi gösterdim ve tiyatroya girdim.
- Whom did you see at the theatre?
- Tiyatroda kimi gördün?
- Do you prefer going to the cinema or to the theatre?
- Sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gitmeyi tercih ediyorsun?
Show More (36)
|
