transitional - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
transitional geçici adj.
  • Limited and transitional solutions are not what we want.
  • Sınırlı ve geçici çözümler bizim istediğimiz şeyler değil.
  • In December 2002, however, the Council was only able to agree on a transitional recovery plan.
  • Ancak Aralık 2002'de Konsey sadece geçici bir kurtarma planı üzerinde anlaşmaya varabildi.
  • The extended feed ban remains in force as a transitional measure until 30 June 2003.
  • Genişletilmiş yem yasağı 30 Haziran 2003 tarihine kadar geçici bir önlem olarak yürürlükte kalacaktır.
Show More (0)