trinket - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
trinket ıvır zıvır n.
  • Of course, all they found was a handful of trinkets.
  • Tabii ki, buldukları tek şey bir avuç ıvır zıvırdı.
  • Of course, all they found was a handful of trinkets.
  • Tabii ki, tüm buldukları bir avuç ıvır zıvır oldu.
Show More (-1)
trinket incik boncuk n.
  • He lured her with trinkets.
  • Onu incik boncukla kandırmış.
Show More (-2)