unmistakable - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
unmistakable açık adj.
  • The Labour Party heartlands of Scotland have sent them an unmistakable message.
  • İskoçya'nın İşçi Partisi'nin kalbi olan bölgeleri onlara açık bir mesaj göndermiştir.
Show More (-2)
unmistakable kolay tanınan adj.
  • Tom's voice is unmistakable.
  • Tom'un sesi kolay tanınabilir.
Show More (-2)
unmistakable belirgin adj.
  • The pattern is unmistakable.
  • Desen belirgindi.
Show More (-2)