veil - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
veil örtü n.
  • However, most of the canvas which is currently covered by that veil has still to be painted.
  • Bununla birlikte şu anda bu örtünün kapladığı tuvalin büyük bir kısmı hala boyanmayı beklemektedir.
  • It was night, and a veil of darkness covered the streets.
  • Geceydi ve sokakları karanlık bir örtü kaplamıştı.
Show More (-1)
veil peçe n.
  • She hid her face behind a veil.
  • Yüzünü bir peçenin arkasına saklamış.
  • She hid her face behind a veil.
  • O yüzünü bir peçenin arkasına sakladı.
Show More (-1)
veil duvak n.
  • This bride is covering her face with a veil.
  • Bu gelin yüzünü bir duvakla örtüyor.
  • I'll be wearing a veil.
  • Duvak takıyor olacağım.
Show More (-1)
veil perde n.
  • Transparency requires the veil of industrial and commercial secrecy to be lifted.
  • Şeffaflık, endüstriyel ve ticari gizlilik perdesinin kaldırılmasını gerektirir.
Show More (-2)