|
- Do not talk nonsense, My job is very boring!
- Saçma sapan konuşma, işim çok sıkıcı!
- It's very boring.
- Bu çok sıkıcı.
- Tom was very boring.
- Tom çok sıkıcıydı.
- The holiday continues to be very boring.
- Tatil çok sıkıcı olmaya devam ediyor.
- My job is very boring.
- İşim çok sıkıcı.
- The city is very polluted; the countryside is very boring.
- Kent çok kirli; kırsal ise çok sıkıcı.
- I find you very boring.
- Seni çok sıkıcı buluyorum.
- I had a very boring weekend.
- Çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdim.
- Jane had a very boring weekend.
- Jane çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdi.
- Being sick is very boring.
- Hasta olmak çok sıkıcı.
- Cities are very polluted; villages are very boring.
- Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.
- Yesterday I read a book that was unfortunately very boring.
- Dün ne yazık ki çok sıkıcı bir kitap okudum.
- It is very boring to have nothing to do.
- Yapacak hiçbir şeyin olmaması çok sıkıcı.
- It's very boring.
- Çok sıkıcı.
- It is very boring to have nothing to do.
- Yapacak bir şey olmaması çok sıkıcı.
- The city is very polluted; the countryside is very boring.
- Şehir çok kirlidir; kırsal kesim çok sıkıcıdır.
- Tom's speech was very boring.
- Tom'un konuşması çok sıkıcıydı.
- Cities are very polluted; villages are very boring.
- Şehirler çok kirli; köyler çok sıkıcı.
Show More (15)
|