|
- There is certainly no way back.
- Kesinlikle geri dönüş yok.
- This would allow the United States and Great Britain to slowly find their way back to the UN.
- Bu, ABD ve İngiltere'nin yavaş yavaş BM'ye geri dönüş yolunu bulmasını sağlayacaktır.
- You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.
- Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.
- She could not find her way back.
- Geri dönüş yolunu bulamadı.
- You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.
- Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda eve dönüş yolunu asla bulamayacaksın.
- I had trouble finding my way back to my hotel last night.
- Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.
- Tom couldn't find his way back home.
- Tom eve dönüş yolunu bulamadı.
- Around nine o'clock I'll be on my way back again.
- Saat dokuz gibi dönüş yolunda olacağım.
- Do you know the way back to the cabin?
- Kabine geri dönüş yolunu biliyor musun?
- Tom couldn't find his way back to the campsite.
- Tom kampa dönüş yolunu bulamadı.
- We can't seem to find our way back home.
- Eve dönüş yolunu bulamıyoruz.
- We're on our way back home.
- Eve dönüş yolundayız.
- Tom couldn't find his way back.
- Tom dönüş yolunu bulamadı.
- How will I find my way back?
- Dönüş yolunu nasıl bulacağım?
- Would you mind picking up something on the way back?
- Dönüş yolunda bir şey almanızın sakıncası var mı?
- She could not find her way back.
- O, geri dönüş yolunu bulamadı.
- I'd be grateful if you'd buy some bread on the way back.
- Dönüşte biraz ekmek alırsanız minnettar olurum.
- Do you know the way back to the cabin?
- Kulübeye dönüş yolunu biliyor musun?
- Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş yolunun uzun olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
- Tom couldn't find his way back.
- Tom geri dönüş yolunu bulamadı.
- Are you sure Tom is on his way back?
- Tom'un dönüş yolunda olduğuna emin misin?
- I had trouble finding my way back to my hotel last night.
- Dün gece otele dönüş yolunu bulmakta zorlandım.
- I'll find my own way back.
- Dönüş yolunu kendim bulurum.
- I stopped at the store and got some milk on my way back.
- Ben mağazada durdum ve dönüş yolumda biraz süt aldım.
- Should I drive on the way back?
- Dönüş yolunda araba kullanmalı mıyım?
- I'll pick up some beer on my way back.
- Dönüşte biraz bira alırım.
- Tom is on his way back home.
- Tom eve dönüş yolunda.
- Tom couldn't find his way back to the campsite.
- Tom kamp alanına dönüş yolunu bulamadı.
Show More (25)
|