wear out - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
wear out yıpranmak v.
  • We're all worn out.
  • Biz hepimiz yıpranmışız.
  • She was worn out from overwork.
  • O, çok çalışmaktan yıpranmıştı.
  • My coat has finally worn out.
  • Paltom sonunda yıprandı.
Show More (31)
wear out bitkin düşmek v.
  • You must be worn out after working all day.
  • Bütün gün çalışmaktan bitkin düşmüş olmalısın.
  • He was worn out after hours of work.
  • Saatlerce çalıştıktan sonra bitkin düşmüştü.
  • I am worn out from working all day.
  • Bütün gün çalışmaktan bitkin düştüm.
Show More (4)
wear out eskitmek v.
  • My children wear out their shoes quickly.
  • Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.
  • Because I've worn out my old coat I need to buy a new one.
  • Eski paltomu eskittiğim için yeni bir tane almam gerekiyor.
  • I've worn out two pairs of shoes this year.
  • Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.
Show More (3)
wear out eskimek v.
  • This material never wears out.
  • Bu malzeme asla eskimez.
  • What do you do with your clothes when they are worn out?
  • Giysileriniz eskidiğinde onları ne yaparsınız?
  • The shoes are worn out.
  • Ayakkabılar eskimiş.
Show More (0)
wear out yıpratmak v.
  • Tom doesn't want to wear out his welcome.
  • Tom misafirperverliğini yıpratmak istemiyor.
  • Because I've worn out my old coat I need to buy a new one.
  • Eski ceketimi yıprattığım için yeni bir tane almam gerekiyor.
Show More (-1)
wear out aşınmak v.
  • The leather jacket has worn out at the elbows.
  • Deri ceketin dirsekleri aşındı.
Show More (-2)
wear out tükenmek v.
  • His patience is worn out.
  • Sabrı tükendi.
Show More (-2)