çöktürme - Türkisch Englisch Wörterbuch

çöktürme

Bedeutungen von dem Begriff "çöktürme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çöktürme settling n.
Technical
çöktürme settling n.
Food Engineering
çöktürme precipitation n.
çöktürme settling n.
çöktürme sedimentation n.
Chemistry
çöktürme precipitation n.
Biochemistry
çöktürme defaecation n.
çöktürme defecation n.
Marine Biology
çöktürme defacation n.

Bedeutungen, die der Begriff "çöktürme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çöktürme havuzu settling basin n.
Industry
(sabunu) tuz katarak çöktürme graining n.
Technical
beraber çöktürme coprecipitation n.
beraber çöktürme co-precipitation n.
birlikte çöktürme co-precipitation n.
birincil çöktürme preliminary settlement n.
birincil çöktürme primary settlement n.
birlikte çöktürme coprecipitation n.
çöktürme tankı detritus tank n.
çöktürme banyosu precipitation bath n.
çöktürme-sertleştirme precipitation hardening n.
çöktürme tesisi sedimentation plant n.
çöktürme havuzu sedimentation pond n.
çöktürme kimyasalı precipitating agent n.
çöktürme havuzu sedimentation basin n.
çöktürme deneyi settling test n.
çöktürme analizi sedimentation analysis n.
engelli çöktürme hindered settling n.
engellenmiş çöktürme hindered settling n.
ilk çöktürme tankı primary settling tank n.
kimyasal arıtma çöktürme/topaklaştırma ile atık su arıtımı treatment of wastewater by precipitation/flocculation n.
kimyasal arıtma çöktürme/flokulasyon ile atık su arıtımı treatment of wastewater by precipitation/flocculation n.
kimyasal çöktürme chemical precipitation n.
toz çöktürme dust precipitation n.
Textile
çöktürme/yüzdürme metodu sink/float method n.
çöktürme banyosu precipitation bath n.
Mining
çöktürme tankı thickener n.
tortu çöktürme settling n.
Psychology
çöktürme terapisi implosive therapy n.
Chemistry
çöktürme titrasyonu precipitation titration n.
nikel ve paladyumu çöktürme işleminde çözümleme ayıracı olarak kullanılan kristalli bir bileşik dimethylglyoxime n.
elektrostatik çöktürme precipitation n.
Printery
çöktürme havuzu clarifier n.
ön çöktürme havuzu primary clarifier n.
son çöktürme havuzu secondary clarifier n.