örtbas

Bedeutungen von dem Begriff "örtbas" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	örtbas	cover-up n.
That is when secrecy and cover-up begin. İşte o zaman gizlilik ve örtbas başlıyor. More Sentences
2	General	örtbas	delitescence n.

Bedeutungen, die der Begriff "örtbas" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 104 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	örtbas etme	cover-up n.
The government's cover-up of the scandal only fueled public outrage. Hükümetin skandalı örtbas etme girişimi, halkın öfkesini daha da arttırdı. More Sentences
2	General	örtbas etmek	suppress v.
They were accused of suppressing vital information. Hayati bilgileri örtbas etmekle suçlandılar. More Sentences
3	General	örtbas etmek	cover up v.
Fadil went to extremes to cover up his greed. Fadıl açgözlülüğünü örtbas etmek için aşırı uçlara gitti. More Sentences
4	General	örtbas etmeye çalışmak	cover up v.
Dan tried to cover up his crime. Dan suçunu örtbas etmeye çalıştı. More Sentences
5	General	örtbas etmeye çalışmak	cover up v.
Dan tried to cover up his crime. Dan suçunu örtbas etmeye çalıştı. More Sentences
6	General	örtbas edilmiş	hushed up adj.
Nothing is being hushed up here, the public is being told about this. Burada hiçbir şey örtbas edilmiyor, kamuoyu bu konuda bilgilendiriliyor. More Sentences
Idioms
7	Idioms	örtbas etmek	paper over v.
Those differences should neither be artificially papered over nor allowed to block meaningful cooperation. Bu farklılıklar ne yapay bir şekilde örtbas edilmeli ne de anlamlı bir işbirliğini engellemesine izin verilmelidir. More Sentences
Common Usage
8	Common Usage	örtbas etme	whitewash n.
9	Common Usage	örtbas etmek	whitewash v.
General
10	General	örtbas etme	blackout n.
11	General	örtbas etme	palliation n.
12	General	örtbas etme	dissimulation n.
13	General	örtbas etme	whitewash n.
14	General	örtbas etme	suppression n.
15	General	örtbas eden kimse	burker n.
16	General	örtbas edilme	obscuration n.
17	General	örtbas etme	dissemblance n.
18	General	örtbas etme aracı	cover-up n.
19	General	örtbas etmek	conceal v.
20	General	örtbas etmek	hush v.
21	General	örtbas etmek	sweep under the carpet v.
22	General	örtbas etmek	whitewash v.
23	General	örtbas etmek	veneer v.
24	General	örtbas etmek	gloss over v.
25	General	örtbas etmek	burke v.
26	General	örtbas etmek	huggermugger v.
27	General	örtbas etmek	paper v.
28	General	örtbas etmek	smother up v.
29	General	örtbas etmek	blanket v.
30	General	örtbas etmek	palliate v.
31	General	örtbas etmek	compound v.
32	General	örtbas etmek	cloak v.
33	General	örtbas etmek	gloss v.
34	General	örtbas etmek	gloze v.
35	General	örtbas etmek	explain away v.
36	General	örtbas etmek	sink v.
37	General	örtbas etmek	keep something quiet v.
38	General	örtbas etmek	lay to rest v.
39	General	örtbas etmek	obscure v.
40	General	örtbas etmek	dissemble v.
41	General	örtbas etmek	hugger-mugger v.
42	General	örtbas etmek	elide v.
43	General	örtbas etmek	boggle v.
44	General	örtbas etmek	hide v.
45	General	örtbas etmek	hugger [obsolete] v.
46	General	örtbas etmek	hugger mugger v.
47	General	örtbas etmek	paper v.
48	General	örtbas etmek	feal [dialect] v.
49	General	örtbas etmek	salve v.
50	General	örtbas etmek	scoug v.
51	General	(hata) örtbas etmek	scug [scotland] v.
52	General	örtbas etmek	shun v.
53	General	örtbas etmek	forwrap v.
54	General	örtbas etmeye çalışmak	slick v.
55	General	örtbas etmek	still v.
56	General	örtbas edilemez	insuppressible adj.
57	General	örtbas edilmiş	blinkered adj.
58	General	örtbas edilmemiş	unobscured adj.
59	General	örtbas edilmemiş	disguiseless adj.
60	General	örtbas edilmiş	coloured adj.
61	General	örtbas edilen	suppressed adj.
62	General	örtbas ederek	unrevealingly adv.
Phrasals
63	Phrasals	örtbas etmeye çalışmak	gloss over v.
64	Phrasals	(birisini) suçunu ya da hatasını örtbas etmek	cover for (someone or something) v.
65	Phrasals	(birisini) suçunu ya da hatasını örtbas etmek	cover (up) for someone v.
66	Phrasals	birisini suçunu ya da hatasını örtbas etmek	cover for someone v.
67	Phrasals	birisini suçunu ya da hatasını örtbas etmek	cover for v.
68	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) örtbas etmek	submerge (something) in (something) v.
69	Phrasals	(bir şeyi) örtbas etmek	pave (something) over v.
70	Phrasals	örtbas etmek	pave over v.
71	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yasa dışı bir eylemini/suçunu örtbas etmek	clean up after (someone or something) v.
72	Phrasals	bir şeyi örtbas etmek	cover something up v.
73	Phrasals	bir şeyi örtbas etmek	explain something away v.
74	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) örtbas etmek	submerge (something) under (something) v.
75	Phrasals	örtbas etmek	sleek over v.
Idioms
76	Idioms	örtbas etme	wash n.
77	Idioms	(bir şeyi ya da birini) örtbas etmek	cloak (someone or something) in secrecy v.
78	Idioms	örtbas etmek	paper over the cracks v.
79	Idioms	örtbas etmek	sweep something under the mat v.
80	Idioms	örtbas etmek	hush up v.
81	Idioms	örtbas etmek	sweep something under the rug v.
82	Idioms	örtbas etmek	hush up the matter v.
83	Idioms	örtbas etmek	sweep under the carpet v.
84	Idioms	örtbas etmek	sweep under the rug v.
85	Idioms	örtbas etmek	draw the curtain v.
86	Idioms	örtbas etmek	draw the curtain over (something) v.
87	Idioms	örtbas etmek	draw the curtain v.
88	Idioms	örtbas etmek	draw the curtain over (something) v.
89	Idioms	bir şeyi örtbas etmek	put a gloss on something v.
90	Idioms	bir şeyi örtbas etmek	put a lid on something v.
91	Idioms	örtbas etmek	cloak in secrecy v.
92	Idioms	(bir şeyi) örtbas etmek	draw the curtain on (something) v.
93	Idioms	(bir şeyi) örtbas etmek	gloss over (something) v.
94	Idioms	örtbas edilmiş	in purdah expr.
95	Idioms	örtbas edilmiş	under the carpet expr.
96	Idioms	örtbas edilmiş	under the rug expr.
Law
97	Law	suçu örtbas etmek	prevaricate v.
Politics
98	Politics	utanç verici bir konuyu gizleyen, örtbas eden politik fikir ya da eylem	diplomatic fig-leaf n.
99	Politics	örtbas etmek	hush up v.
Informatics
100	Informatics	hataların örtbas edilmesi	error concealment n.
Archaic
101	Archaic	örtbas etmek	glose v.
102	Archaic	örtbas etmek	glose v.
103	Archaic	örtbas etmek	cloke v.
104	Archaic	örtbas etmek	stifle v.