Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | özel eşya | belongings n. | ||
Who left their belongings in the meeting room? Kim özel eşyalarını toplantı odasında bıraktı? More Sentences |
||||
General | özel eşya | peculiar n. | ||
General | özel eşya | personal effects n. | ||
General | özel eşya | personalty n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya | relic n. |
General | bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya | relict [obsolete] n. |
General | bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya | relik [obsolete] n. |
Archaic | ||
Archaic | bir azizin bedeninden artakalan parça ve özel eşya | relique n. |