(bir şeyden) sağlamak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(bir şeyden) sağlamak



Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeyden) sağlamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(bir şeyden) sağlamak base off (of) (something else) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeyden) sağlamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 43 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şeyden fayda sağlamak pounce v.
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kendine fayda sağlamak feed off (of) (someone or something) v.
bir şeyden bir kazanım sağlamak gain something from something v.
bir şeyden bir fayda sağlamak gain something from something v.
bir şeyden fayda/yarar sağlamak gain from something v.
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something) v.
bir şeyden en azami faydayı sağlamak squeeze something from something v.
(bir şeyden) etkilenmeye devam etmesini sağlamak keep under (something) v.
(bir şeyden) menfaat/çıkar sağlamak capitalize on (something) v.
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.
bir şeyden bir yarar sağlamak get something out of something v.
bir şeyden bir kazanım sağlamak get something out of something v.
(bir şeyden) bir kazanım sağlamak get (something) out of (something) v.
(kendinden/bir şeyden) katkı sağlamak give of (oneself or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden/durumdan) hızla/hemen çıkmasına neden olmak/çıkmasını sağlamak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birinden/bir şeyden) menfaat sağlamak presume on (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) çıkar sağlamak prey upon (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) çıkar sağlamak prey on (someone or something) v.
(bir şeyden/bir yerden) hemen çıkmasını sağlamak rush out of (something or some place) v.
(bir şeyden) fayda sağlamak trade on (something) v.
(bir şeyden) ayrılmasını sağlamak withdraw from (something) v.
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides v.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak have (one's) bread buttered on both sides v.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak have your bread buttered on both sides v.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides v.
(bir şeyden) fayda sağlamak get the advantage of (something) v.
(bir şeyden) çıkar sağlamak get the advantage of (something) v.
bir şeyden fazlasıyla yarar sağlamak get a lot of mileage out of something v.
geçimini (bir şeyden/bir şey yaparak) sağlamak make a living out of (doing) (something) v.
(bir şeyden) çıkar sağlamak cash in on (something) v.
(bir şeyden) menfaat sağlamak cash in on (something) v.
(bir şeyden) en yüksek yararı sağlamak/elde etmek get the most out of (something) v.
(bir şeyden) en çok yararı sağlamak have the best of (something) v.
(bir şeyden) daha fazla fayda sağlamak have the best of (something) v.
geçimini (bir şeyden/bir şey yaparak) sağlamak make a living from (doing) (something) v.
bir şeyden çıkar sağlamak make capital of of something v.
bir şeyden çıkar sağlamak make capital out of something v.
(birinden/bir şeyden) fayda/yarar/çıkar sağlamak take advantage of (someone or something) v.
(bir şeyden) fayda sağlamak turn (something) to account v.
(bir şeyden) kar sağlamak turn (something) to account v.
(bir şeyden) kazanç sağlamak turn (something) to account v.