(biri/bir şey) için yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

(biri/bir şey) için yapmak

Bedeutungen von dem Begriff "(biri/bir şey) için yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(biri/bir şey) için yapmak devote to (someone or something) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(biri/bir şey) için yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak set (someone, something, or oneself) up as (someone or something) v.
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) konumuna getirmek için gereken düzenlemeleri yapmak set (someone, something, or oneself) up as (someone or something) v.
(biri/bir şey) için gösteri yapmak demonstrate for (someone or something) v.
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine pazarlık yapmak haggle (with someone) over someone or something v.
(biri/bir şey) için lobi yapmak lobby for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için sayı yapmak score for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için şahitlik yapmak testify for (someone or something) v.
Idioms
(biri/bir şey için) şakşakçılık yapmak beat the drum (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) çığırtkanlık yapmak beat the drum (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) şakşakçılık yapmak bang the drum (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) çığırtkanlık yapmak bang the drum (for somebody/something) v.
(biri/bir şey) için şakşakçılık yapmak bang the drum for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için çığırtkanlık yapmak bang the drum for (someone or something) v.
biri/bir şey için gizliden iş yapmak be in the pay of somebody/something v.
biri/bir şey için gizliden iş yapmak be in somebody's/something's pay v.
(biri/bir şey için) tezahürat yapmak (give) three cheers (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) elinden gelenin fazlasını yapmak go the extra mile (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) gerekenden fazlasını yapmak go the extra mile (for somebody/something) v.
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) dişiyle tırnağıyla çabalamak fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) canını dişine takarak mücadele etmek fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) canını dişine takmak fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) kıran kırana mücadele etmek fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
(biri/bir şey) için araştırma yapmak take a look for (someone or something) v.