Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | (ofis, makam) sahip olmak | occupy v. | ||
However, we are also keen to ensure that our continent occupies an appropriate position in the world as a whole. Bununla birlikte, kıtamızın bir bütün olarak dünyada uygun bir konuma sahip olmasını sağlamak konusunda da istekliyiz. More Sentences |