Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
ıl est plus facile de tomber que de s'élever
innovation
açığa çıkan
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"açığa çıkan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Technical
1
Technical
açığa çıkan
released
adj.
Chemistry
2
Chemistry
açığa çıkan
nascent
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"açığa çıkan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
açığa çıkan şey
disclosure
n.
2
General
dıştan açığa çıkan iç karakter
physiognomy
n.
3
General
çürüme ile açığa çıkan ürünler
putrilage
n.
4
General
kazara açığa çıkan/açığa çıkmış
released accidentally
adj.
Technical
5
Technical
açığa çıkan ısının konik radyant ısıtıcı ve termopil detektörle belirlenmesi
heat release test using a conical radiant heater and a thermopile detector
n.
6
Technical
açığa çıkan karbon dioksidin analizi metodu
method by analysis of released carbon dioxide
n.
7
Technical
açığa çıkan karbondioksit analizi
analysis of evolved carbon dioxide
n.
8
Technical
kağıt numunesinden açığa çıkan kokunun değerlendirilmesi
assessment of the odour released from paper sample
n.
9
Technical
kablolardan alınan malzemelerin yanması sırasında açığa çıkan gazlara yapılan deneyler
tests on gases evolved during combustion of materials from cables
n.
10
Technical
seramik kaplardan açığa çıkan kurşun ve kadmiyumun belirlenmesi
determination of the release of lead and cadmium from ceramic ware
n.
11
Technical
termonükleer patlama ile açığa çıkan ısıyı kullanarak kum veya toprağı camsı hale getirmek
glassify
v.
Textile
12
Textile
yün tiftikleme işleminde açığa çıkan kısa lif miktarı
tearage
n.
Construction
13
Construction
yanarken açığa çıkan zehirli gaz
toxic combustion emission
n.
Physiology
14
Physiology
nöromüsküler kavşağın sinaptik yarığından açığa çıkan bir asetilkolin birimi
quantum
n.
15
Physiology
sinir ucunda açığa çıkan maddeyle ilgili
neurohumoral
adj.
16
Physiology
sinir ucunda açığa çıkan maddeye ait
neurohumoral
adj.
Physics
17
Physics
önceden tüm doğayı kaplayıp manyetizma, büyü, kimyasal etki gibi açığa çıkan varsayımsal bir güç teorisi
odylism
n.
Chemistry
18
Chemistry
yağdan açığa çıkan yağ asitlerinin katılaşma noktası
titer
n.
19
Chemistry
açığa çıkan formaldehit
released formaldehyde
n.
20
Chemistry
et kokuşması ile açığa çıkan bir diamin
putrescin
n.
Marine Biology
21
Marine Biology
suyun çekilmesi ile açığa çıkan, istiridye gibi deniz canlılarının ürediği yer
scalp [scotland]
n.
Environment
22
Environment
açığa çıkan karbon dioksitin analizi metodu
method by analysis of evolved carbon dioxide
n.
23
Environment
açığa çıkan karbondioksit
released carbon dioxide
n.
24
Environment
erozyon sonucu açığa çıkan
denuded
adj.
Geology
25
Geology
volkanik aktivitenin son aşamasında karbon dioksitle beraber açığa çıkan bir miktar nitrojen ve oksijen
mofette
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açığa çıkan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy