Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | all people n. | tüm insanlar | ||
The civilised world, all civilised people, all people aware of their own dignity, are against war. Uygar dünya, tüm uygar insanlar, kendi haysiyetlerinin farkında olan tüm insanlar savaşa karşıdır. More Sentences |
||||
General | all people n. | bütün insanlar | ||
All people are born with the same rights. Bütün insanlar aynı haklarla doğar. More Sentences |