arazi sahibi - Türkisch Englisch Wörterbuch

arazi sahibi

Bedeutungen von dem Begriff "arazi sahibi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
arazi sahibi landowner n.
The Commission is aware that some landowners in Finland have been dissatisfied with the Natura 2000 proposals.
Komisyon, Finlandiya'daki bazı arazi sahiplerinin Natura 2000 önerilerinden memnun olmadıklarının farkındadır.

More Sentences
Law
arazi sahibi landowner n.
Therefore, you must understand the position of the private landowners.
Bu nedenle özel arazi sahiplerinin konumunu anlamalısınız.

More Sentences
General
arazi sahibi landlord n.
arazi sahibi the landed interest n.
arazi sahibi proprietor n.
arazi sahibi franklin n.
arazi sahibi landed proprietor n.
arazi sahibi landholder n.
arazi sahibi goodman [dialect] n.
arazi sahibi landed adj.
Trade/Economic
arazi sahibi land owner n.
arazi sahibi land holder n.
Law
arazi sahibi land proprietor n.
arazi sahibi heritor n.
arazi sahibi tenant n.
arazi sahibi landowner n.
Technical
arazi sahibi land owner n.

Bedeutungen, die der Begriff "arazi sahibi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
komşu arazi sahibi abutter n.
emlak ve arazi sahibi landowner n.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talookdar n.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talukdar n.
ispanya veya latin amerika'da geniş arazi üzerine kurulmuş malikanenin sahibi latifundista n.
çok sayıda sahibi olan arazi broad acres n.
tımarla arazi sahibi olan kimse homager n.
iktayla arazi sahibi olan kimse homager n.
sahip olduğu arazideki hayvanların avlanmasına izin vermeyen arazi sahibi game preserver n.
büyük idari bölümler arasında sahibi tam bilinmeyen arazi şeridi gore n.
mülkiyeti küçük arazi sahibi squireen [ireland] n.
miras olarak geniş arazi sahibi landed adj.
Trade/Economic
arazi sahibi şirket proprietary company n.
Law
arazi sahibi ile papaz veya papaz yardımcısı arasında yapılan bir tür anlaşma real composition n.
mülkiyet hakkına sahip arazi sahibi allodialist n.
mülkiyet hakkına sahip arazi sahibi alodialist n.
sahibi tarafından kalıcı ikametgah olarak belirlenip arazi yasası uyarınca borç durumunda haciz ve zorunlu satıştan muaf olan ev ve arazi homestead [us] n.
arazi sahibi kimse homesteader n.
Automotive
arazi aracı sahibi kimse off-roader n.
Agriculture
büyük bir kısmı kiracı çiftçilere kiralanmış, arazi sahibi veya çiftlik yöneticisi tarafından ekilip biçilen arazi parçası home-farm n.
Religious
(aynı zamanda ingiliz kilisesi rahibi olan) arazi sahibi squarson n.