From the outside, it looks as if the Commission has something to hide.
Dışarıdan bakıldığında, Komisyon'un saklayacak bir şeyleri varmış gibi görünüyor.
Looking back on our college days, it seems as if they were a century ago.
Üniversite günlerimize dönüp baktığımda, sanki bir asır önceymiş gibi geliyor.
Can we seriously say that in this event the European Union must act as if nothing had happened?
Bu olayda Avrupa Birliği'nin hiçbir şey olmamış gibi davranması gerektiğini ciddi olarak söyleyebilir miyiz?
As if free competition had demonstrated that it was up to dealing with these risks!
Sanki serbest rekabet bu risklerle başa çıkabileceğini kanıtlamış gibi!
It is as if many of the things we take very seriously when we make speeches are not really taken seriously in practice.
Konuşma yaparken çok ciddiye aldığımız pek çok şey sanki uygulamada gerçekten ciddiye alınmıyor.