balkan - Türkisch Englisch Wörterbuch

balkan

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "balkan" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
balkan n. balkan
This has nothing to do with the humiliation of Balkan citizens to which the rapporteur refers.
Bunun, raportörün atıfta bulunduğu Balkan vatandaşlarının aşağılanmasıyla hiçbir ilgisi yoktur.

More Sentences
General
balkan n. balkanlı
Social Sciences
balkan adj. balkanlar'a ait
balkan adj. balkanlar'a dair
balkan adj. balkanlar'a özgü
balkan adj. balkanlılar'a ait
balkan adj. balkanlılar'a dair
balkan adj. balkanlılar'a özgü

Bedeutungen von dem Begriff "balkan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
balkan balkan n.
Concerned internal and external Balkan experts have expressed this warning.
İlgili iç ve dış Balkan uzmanları bu uyarıyı dile getirdiler.

More Sentences
General
balkan the balkan states n.
One priority area in the budget for external policies is aid for the Balkan states.
Dış politikalar bütçesinde öncelikli alanlardan biri Balkan ülkelerine yönelik yardımlardır.

More Sentences
balkan the balkans n.
We also want to send a clear message to the countries of the Balkans; our strategy is not to abandon the Balkans.
Balkan ülkelerine de net bir mesaj vermek istiyoruz; bizim stratejimiz Balkanları terk etmek değildir.

More Sentences
balkan balkanic adj.
balkan pertaining to the balkan people adj.

Bedeutungen, die der Begriff "balkan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
balkan country n. balkan ülkesi
This resolution is a shameless confession of what the ?U means by 'cooperation' with the Balkan countries.
Bu karar, AB'nin Balkan ülkeleriyle 'işbirliği' derken neyi kastettiğinin utanmazca bir itirafıdır.

More Sentences
the balkan states n. balkan
The Balkan states are in a very vulnerable position.
Balkan ülkeleri çok hassas bir konumdadır.

More Sentences
war of balkan peninsula n. balkan savaşı
balkan peninsula n. balkan yarımadası
the balkan mountains n. balkan dağları
balkan peninsula n. balkanlar
balkan mountains n. balkanlar
balkan states n. balkan ülkeleri
balkan states n. balkan devletleri
balkan culture n. balkan kültürü
balkan people n. balkan halkı
pertaining to the balkan people adj. balkan
balkan-origin adj. balkan kökenli
Politics
balkan stability pact n. balkan istikrar paktı
balkan pact n. balkan paktı
balkan entente n. balkan antantı
balkan nation n. balkan ulusu
balkan nation n. balkan yarımadası'nda yer alan ülkelere verilen ad
via the balkan route expr. balkan yolu üzerinden
Institutes
section for russia, ukraine, balkan countries n. rusya, ukrayna, balkan ülkeleri şube müdürlüğü
group for turkic republics and balkan countries n. türk cumhuriyetleri ve balkan ülkeleri grubu
Medical
balkan frame n. kırık kolu veya bacağı askıda tutmak için kullanılan bir askı düzeni
Pathology
balkan endemic nephropathy n. balkan nefropatisi
balkan nephropathy n. balkan nefropatisi
balkan grippe n. balkan gribi
Zoology
balkan marbled white n. anadolu melikesi
Botanic
balkan pine (pinus peuce) n. balkan çamı
balkan pine (pinus peuce) n. rumeli çamı
balkan pine (pinus peuce) n. makedonya çamı
Education
balkan politics n. balkanlar'da siyaset
History
balkan wars n. balkan savaşları
balkan war n. balkan savaşı
Geography
balkan mountain range n. balkan sıradağları
balkan state n. balkan devleti
Geology
balkan peninsula n. balkan yarımadası