başarma - Türkisch Englisch Wörterbuch

başarma

Bedeutungen von dem Begriff "başarma" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başarma accomplishment n.
What is your greatest accomplishment?
En büyük başarın nedir?

More Sentences
başarma success n.
I'm worrying about your success.
Başarın için endişeleniyorum.

More Sentences
başarma achievement n.
All the internal air traffic within Europe will count for the achievement of the 8% reduction.
Avrupa içindeki tüm iç hava trafiği %8'lik azaltımın başarılması için dikkate alınacaktır.

More Sentences
başarma achieving n.
Abortion must be seen as the solution of last resort and the report suggests various ways of achieving this.
Kürtaj son çare olarak görülmelidir ve rapor bunu başarmak için çeşitli yollar önermektedir.

More Sentences
başarma effectuation n.
başarma achievance n.
Law
başarma consummation n.

Bedeutungen, die der Begriff "başarma" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 51 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başarma güdüsü achievement motive n.
başarma gücü performance n.
bir şeyi başarma tutkusu ambition n.
hileyle başarma wangling n.
başarma arzusu will to succeed n.
bir işi başarma waltzing n.
zoru başarma tour de force n.
yeniden başarma comeback n.
başarma azmi courtship n.
başarma yöntemi plan n.
yeniden başarma fightback [uk] n.
başarma gücü prevailment [obsolete] n.
bir şeyi başarma tutkusuyla yanıp tutuşan ambitious adj.
başarma isteği olan ambitious adj.
başarma azmine sahip compulsive adj.
Phrases
ne kadar zor olursa olsun herkesin başarma şansı vardır there is always room at the top [us] expr.
Proverb
elinin altındakilerle bir şeyi başarma becerisini ifade eden atasözü all is fish that comes to his net
Colloquial
başarma azmi determination to succeed n.
(bir şeyi) yapma/başarma yolundaki en önemli unsur key to (something) n.
başarma şansı kalmamak have had it v.
Idioms
başarma fırsatı a kick at the can n.
başarma şansı a kick at the can n.
başarma fırsatı a kick at the cat n.
başarma şansı a kick at the cat n.
tek/ilk seferde başarma hole in one n.
(biriyle) iletişim kurmayı başarma ahold of (someone) n.
(biriyle) iletişim kurmayı başarma hold of (someone) n.
başarma şansı a fighting chance n.
(bir şeyi) başarma şansı a shot at (something) n.
başarma ihtimali a sporting chance n.
başarma şansı a sporting chance n.
başarma şansı fighting chance n.
imkansızı başarma lightning in a bottle n.
zoru başarma lightning in a bottle n.
(birine bir şeyi) başarma/elde etme şansı vermek put (one) in the way of (something) v.
başarma/kazanma şansı olmak be in the race [australia/new zealand] v.
başarma şansı çok yüksek olmak be in with a shout v.
(bir şeyi/bir şeyi yapmayı) başarma şansı çok yüksek olmak be in with a shout (of something/of doing something) v.
başarma/galip gelme şansı olmak be set fair [uk] v.
başarma ihtimali olmak be set fair [uk] v.
(birine bir şeyi) başarma, elde etme şansı vermek give (one) a shot at (something) v.
(bir şeyi) başarma girişiminde bulunmak make a run at (something) v.
nixon'a özgü cüretkar ya da tabu olan işleri başarma özelliğini belirtmek için kullanılan bir deyim only nixon could go to china expr.
başarma yolunda/yoluna within scoring position expr.
(birinin) başarılı olma/başarma ihtimali var (the) smart money is on (someone) expr.
başarma şansı çok yüksek in with a shout expr.
iyi bir başarı/başarma/kazanma şansı elde etmiş in with a shout expr.
Psychology
başarma evresi achieving stage n.
Slang
istediğini başarma kapasitesi horse n.
cinsel partner bulmayı başarma score n.
seks yapmayı başarma score n.