| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Law | ||
| Law | best interest n. | üstün yarar |
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | one's best interest adv. | çıkarına en iyi hizmet edecek şekilde |
| General | one's best interest adv. | çıkarına en uygun şekilde |
| Phrases | ||
| Phrases | an investment in knowledge pays the best interest expr. | eğitime yatırım en iyi faizi getirir |
| Idioms | ||
| Idioms | have someone's best interest at heart v. | (bir karar verirken) birinin iyiliğini/çıkarını düşünmek |
| Idioms | have best interest at heart v. | (bir karar verirken) birinin iyiliğini/çıkarını düşünmek |
| Idioms | have best interest at heart v. | iyi niyetle yapmak |
| Idioms | in one's own best interest expr. | kendi yararına |
| Idioms | in one's best interest expr. | kendi iyiliğine |
| Idioms | in one's best interest expr. | kendi yararına |
| Idioms | in one's own best interest expr. | kendi iyiliğine |
| Idioms | in one's best interest expr. | birinin yararına |
| Idioms | in one's best interest expr. | birinin iyiliğine |
| Speaking | ||
| Speaking | it's in your best interest expr. | bu senin çıkarına |
