burnt - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

burnt

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "burnt" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
burnt adj. yanık
General
burnt adj. yanmış
burnt adj. yakılmış
burnt adj. kavrulmuş
Automotive
burnt adj. yanık
Gastronomy
burnt adj. yanık

Bedeutungen, die der Begriff "burnt" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 114 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
badly burnt n. marsık
burnt clay n. pişirilmiş toprak
burnt clay n. pişmiş kil
half-burnt piece of wood n. öksü
burnt offering n. yakılarak sunulan kurban
burnt bread n. yanmış ekmek
get one's fingers burnt v. aptallığının cezasını çekmek
get one's fingers burnt v. ağzı yanmak
be burnt out v. yanıp kül olmak
be burnt out v. yangın yüzünden sokakta kalmak
sun burnt adj. güneşten yanmış
burnt down adj. tamamen yanmış
burnt down adj. yanıp kül olmuş
Proverb
once burnt twice shy sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
a burnt child dreads the fire sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
a burnt child dreads the fire sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş
he who plays with fire gets burnt ateşle oynayan yanar
Colloquial
be burnt to a frazzle v. yanıp kavrulmak
be burnt to a frazzle v. kömür gibi olmak
be burnt out v. pestili çıkmak
burnt out adj. yanıp kül olmuş
burnt out adj. yangın yüzünden sokakta kalmış
burnt out adj. pestili çıkmış
burnt out adj. tükenmiş
burnt out adj. yakma
burnt out adj. yakarak yapılmış
If you play with fire, you get burnt expr. ateşle oynarsan yanarsın
Idioms
get one's fingers burnt v. ağzı yanmak (bir şeyden)
get one's fingers burnt v. ağzı yanmak
have one's fingers burnt v. ağzı yanmak
get one's fingers burnt v. başını yakmak
have one's fingers burnt v. başını yakmak
get one's fingers burnt v. bir şeyden ağzı yanmak
get one's fingers burnt v. dili yanmak
be burnt to a crisp v. tamamen yanmak
be burnt to a crisp v. yanıp kömür olmak
be burnt to a frazzle v. yanıp kavrulmak
be burnt to a frazzle v. yanıp kömür olmak
be burnt to a frazzle v. yanıp kül olmak
get your fingers burnt v. başına bela açmak/almak
get your fingers burnt v. başını yakmak
get your fingers burnt v. akılsızlığının/aptallığının cezasını çekmek
get your fingers burnt v. kendini yakmak
burnt to a cinder adj. yanıp kül/kömür olmuş
burnt to a cinder adj. kömür gibi yanmış
burnt to a cinder adj. aşırı bronzlaşmış
burnt to a cinder adj. güneş yanığı olmuş
burnt to a cinder adj. yanmış bitmiş
burnt to a crisp adj. yanıp kül/kömür olmuş
burnt to a crisp adj. kömür gibi yanmış
burnt to a crisp adj. aşırı bronzlaşmış
burnt to a crisp adj. güneş yanığı olmuş
burnt to a crisp adj. yanmış bitmiş
eyes like two burnt holes in a blanket expr. gözlerin çevresindeki koyu halkalar
Speaking
we have burnt our boats expr. ölmek var dönmek yok
Insurance
stranded, sunk or burnt adj. karaya oturmuş, batmış veya yanmış
Technical
burnt-out pattern n. aşındırma deseni
burnt-in-sand n. dökme de kum sarması
double burnt dolomite n. iyice pişmiş dolomit
burnt umber n. kırmızı ombra
burnt alum n. kuru şap
burnt ocher n. koyu kiremit rengi boya
burnt sienna n. koyu kahverengi
burnt orange n. koyu turuncu
burnt rose n. koyu pembe
burnt umber n. ombradan yakılarak elde edilen koyu kahverengi pigment
burnt umber n. pişirilmiş ombra
burnt lime n. sönmemiş kireç
double burnt dolomite n. tam fırınlanmış dolomit
burnt gas ventliator n. yanmış gaz vantilatörü
burnt lime n. yanmış kireç
burnt deposit n. yanık bırakıntı
burnt limestone n. yanık kireçtaşı
burnt ammonia n. yanık amonyak
burnt pyrite n. yanık pirit
half-burnt dolomite n. yarı pişmiş dolomit
burnt magnesite n. yanık manyezit
burnt gas fan n. yanmış gaz vantilatörü
burnt shale n. yanmış şeyl
burnt lime n. yanık kireç
burnt dolomite n. yanık dolomit
burnt ammonia atmosphere n. yanık amonyak atmosferi
burnt-out pattern n. yakma deseni
burnt steel n. yanık çelik
soft-burnt adj. düşük sıcaklıkta fırınlanmış
hard-burnt adj. iyi pişirilmiş
hard-burnt adj. iyi pişmiş
Textile
burnt-out (fabric) n. devore kumaş
burnt-out fabric n. devore kumaş
color fastness to burnt gas fume n. yanmış gaz dumanına karşı renk haslığı
burnt-out adj. (makine işi dantel) şeffaf bir alt kumaş üzerinde yapılmış
burnt-out adj. (iki farklı iplikten oluşan kumaş) ipliğin kimyasallar tarafından bozulmasıyla oluşturulan desenlere sahip
Construction
burnt clay roofing tile n. pişmiş topraktan yapılmış kiremit
burnt shale n. karbonlu şeyl
Dyeing
burnt rose n. pompei kırmızısı
burnt rose n. orta ila derin tonda kırmızımsı bir kahve tonu
burnt rose n. açık vişne çürüğü rengi
burnt umber adj. koyu kahverengi
Automotive
burnt gas ventilator n. yanmış gaz vantilatörü
burnt gas fan n. yanmış gaz vantilatörü
Aeronautic
all burnt range n. tam yanma menzili
all burnt velocity n. yanma sonu hızı
all burnt n. yakıt bitimi
Gastronomy
burnt almond n. üstü yanık şekerle tatlı bademden oluşan bir tatlı
Botanic
burnt-tip orchid n. benekli orkide
Agriculture
burnt ear n. tahılları yok eden siyah pudralı bir mantar
Forestry
burnt area n. yanık saha
Religious
burnt sacrifice n. yakılmış adak
Geography
burnt prairie n. illinois eyaletinde yerleşim yeri
burnt corn n. alabama eyaletinde şehir
Slang
burnt offering n. aşırı pişmiş yiyecek
burnt offering n. yanmış yiyecek
be burnt out on the booze v. alkol yüzünden tükenmek
burnt up adj. başı belaya girmiş