Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | cinayet işlemek | kill v. | ||
I've watched him kill more than once and done nothing. Onu birden fazla kez cinayet işlerken izledim ve hiçbir şey yapmadım. More Sentences |
||||
General | cinayet işlemek | commit murder v. | ||
What's his motive for committing murder? Onun cinayeti işleme sebebi nedir? More Sentences |
||||
General | cinayet işlemek | commit a murder v. | ||
Dan was accused of committing a murder. Dan bir cinayet işlemekle suçlandı. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | cinayet işlemek | commit murder v. | ||
The man committed murder. Adam cinayet işledi. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | cinayet işlemek | murder v. | ||
General | ||||
General | cinayet işlemek | merk v. | ||
General | cinayet işlemek | murther [obsolete] v. | ||
Law | ||||
Law | cinayet işlemek | commit homicide v. | ||
Slang | ||||
Slang | cinayet işlemek | murk (also mirk) (rap slang) v. | ||
Slang | cinayet işlemek | make a hit v. | ||
Slang | cinayet işlemek | whack v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Slang | ||
Slang | soğukkanlı bir şekilde cinayet işlemek | eliminate v. |