Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | credibility n. | güvenirlik | ||
He lost his credibility because he betrayed a friend. O güvenirliğini kaybetti çünkü bir arkadaşına ihanet etti. More Sentences |
||||
General | credibility n. | inanılırlık | ||
The credibility and reliability of email are now being wrecked. E-postanın inanılırlığı ve güvenilirliği şu anda yerle bir olmuş durumda. More Sentences |
||||
General | credibility n. | güvenilirlik | ||
To do anything else will undermine the long-term credibility of the European Commission. Aksi takdirde Avrupa Komisyonu'nun uzun vadedeki güvenilirliği zedelenecektir. More Sentences |
||||
General | credibility n. | inanırlılık | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | credibility n. | itibar | ||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | credibility n. | doğruluğuna güvenirlik |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gain credibility v. | güvenilirlik kazanmak | ||
That is the price that Europe will have to pay in order to gain credibility. Avrupa'nın güvenilirlik kazanmak için ödemesi gereken bedel budur. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | credibility (cred) n. | kredibilite | ||
That is why it is so important for the ECB to establish its own credibility. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası'nın kendi kredibilitesini tesis etmesi çok önemlidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | source credibility n. | kaynak güvenilirliği | ||
General | destroy one’s credibility v. | güvenilirliğini sarsmak | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | cred (credibility) abrev. | güvenirlik | ||
Colloquial | cred (credibility) abrev. | inanılırlık | ||
Idioms | ||||
Idioms | a credibility gap n. | güvenilirlik açığı | ||
Idioms | a credibility gap n. | güven açığı | ||
Idioms | credibility gap n. | güvenilirlik açığı | ||
Idioms | credibility gap n. | güven açığı | ||
Idioms | lend credibility to something v. | inandırıcılık/güvenilirlik kazandırmak/sağlamak | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | credibility score n. | kredibilite notu | ||
Law | ||||
Law | credibility of testimony n. | tanıklığın güvenilirliği | ||
Politics | ||||
Politics | loss of credibility n. | güven kaybı | ||
Slang | ||||
Slang | street cred/credibility n. | sokaktaki itibar |