Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | defibrillator n. | defibrilatör | ||
The paramedics used a defibrillator to revive the patient. Sağlık görevlileri hastayı hayata döndürmek için defibrilatör kullandı. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | defibrillator n. | defibrilatör | ||
The doctors revived Tom with a defibrillator. Doktorlar Tom'u defibrilatörle hayata döndürdüler. More Sentences |
||||
Medical | defibrillator n. | şok cihazı | ||
The doctors revived Tom with a defibrillator. Doktorlar bir şok cihazı ile Tom'u canlandırdı. More Sentences |
||||
Medical | defibrillator n. | kalbin normal dışı atımını tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan cihaz | ||
Medical | defibrillator n. | kalp ritmi düzenleyici | ||
Medical | defibrillator n. | otomatik elektroşok cihazı |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Medical | ||
Medical | defibrillator paddle n. | defibrilatör kaşığı |
Medical | cardiac defibrillator n. | kardiyak defibrilatör |
Medical | subcutaneous implantable cardioverter defibrillator implantation n. | subkutanöz i̇mplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör i̇mplantasyonu |
Medical | automated external defibrillator n. | otomatik eksternal defibrilatör |
Medical | defibrillator proof adj. | defibrilatörden etkilenmeyen |
Medical | defibrillator-proof adj. | defibrilatörden etkilenmeyen |
Medical | icd (implantable cardioverter defibrillator) abrev. | implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör |
Medical | icd (implantable cardioverter defibrillator) abrev. | vücuda yerleştirilebilir kardiyoverter defibrilatör |