deneysel - Türkisch Englisch Wörterbuch

deneysel

Bedeutungen von dem Begriff "deneysel" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
deneysel experimental adj.
I believe that an experimental phase will be necessary for the new Financial Regulation too.
Yeni Mali Tüzük için de deneysel bir aşamanın gerekli olacağına inanıyorum.

More Sentences
General
deneysel empirical adj.
Causality is the empirical relationship between cause and effect.
Nedensellik, neden ve sonuç arasındaki deneysel ilişki.

More Sentences
Technical
deneysel empirical adj.
As of yet there has been no empirical research done on this subject.
Henüz bu konuda deneysel bir araştırma yapılmadı.

More Sentences
deneysel experimental adj.
The dialogue would initially take the form of an experimental round table in Teheran in December of this year.
Diyalog ilk olarak bu yılın Aralık ayında Tahran'da deneysel bir yuvarlak masa toplantısı şeklinde gerçekleşecektir.

More Sentences
General
deneysel tentative adj.
deneysel probatory adj.
deneysel positive adj.
deneysel sample adj.
deneysel pretentative adj.
Telecom
deneysel empirical adj.
Logic
deneysel contingent adj.
Physics
deneysel empiristic adj.
Linguistics
deneysel empirical adj.
Philosophy
deneysel descendentalistic adj.
deneysel peirastic adj.
deneysel peirastical adj.

Bedeutungen, die der Begriff "deneysel" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 202 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
deneysel tasarım experimental design n.
Mary is an architect specialized in experimental designs.
Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.

More Sentences
deneysel araştırma experimental research n.
In some cases, scientific and experimental research is their only hope.
Bazı durumlarda bilimsel ve deneysel araştırmalar tek umutlarıdır.

More Sentences
deneysel biçimde experimentally adv.
The artist approached the project experimentally.
Sanatçı projeye deneysel biçimde yaklaştı.

More Sentences
Technical
deneysel tasarım experimental design n.
Mary is an architect specialized in experimental designs.
Mary deneysel tasarımlarda uzmanlaşmış bir mimardır.

More Sentences
deneysel model experimental model n.
Might we perhaps be able to hope that the first experimental models will be the buildings of the European Union itself?
Belki de ilk deneysel modellerin Avrupa Birliği'nin kendi binaları olacağını umabiliriz?

More Sentences
Medical
deneysel ilaç experimental drug n.
The experimental drug proved effective against the virus.
Deneysel ilacın virüse karşı etkili olduğu kanıtlandı.

More Sentences
General
deneysel psikoloji experimental psychology n.
deneysel metodlar experimental methods n.
deneysel çalışma experimental study n.
deneysel roman experimental fiction n.
deneysel testler docimasy n.
amerikan deneysel şiiri american experimental poetry n.
deneysel programlama yöntemi experimental programming method n.
deneysel araştırma docimasy n.
deneysel kimya experimental chemistry n.
deneysel girişim foray n.
deneysel teknoloji bleeding-edge technology n.
deneysel sonuçlar experimental results n.
deneysel çalışma empirical study n.
deneysel girişim tentative attempt n.
deneysel araştırma experimental search n.
deneysel oyun experimental game n.
deneysel oyun teorisi experimental game theory n.
deneysel deneme whirl n.
deneysel alan stratosphere n.
deneysel olmayan nonempirical adj.
deneysel olmayan nonexperimental adj.
deneysel olmayan unempirical adj.
köklü olan, bilinen veya kabul görülen ve artık avangart, deneysel veya yıkıcı olarak addedilmeyen overground adj.
yeni ve deneysel tasarımı olan concept adj.
(deneysel sonuçlar) tutarlı precise adj.
(deneysel sonuçlar) bütüncül precise adj.
deneysel metodlarla experientially adv.
deneysel olarak empirically adv.
deneysel olarak experientially adv.
deneysel olarak experimentally adv.
deneysel olmadan unempirically adv.
new york'ta küçük tiyatro, salon, kilise gibi yerlerde sahnelenen deneysel tiyatro oyunlarında off off broadway adv.
new york'ta küçük tiyatro, salon, kilise gibi yerlerde bulunan deneysel tiyatrolarda off off broadway adv.
Trade/Economic
deneysel yöntem experimental method n.
deneysel standart sapma experimental standard deviation n.
deneysel oran experimental rate n.
deneysel ekonomi experimental economics n.
istatistikte bir deneysel tasarım sembolü r n.
deneysel bir ürünün kısmi satışına ait semicommercial adj.
deneysel bir ürünün kısmi satışına uyarlanmış semicommercial adj.
Technical
deneysel yöntem experimental procedure n.
deneysel yöntemler experimental techniques n.
deneysel fizik experimental physics n.
deneysel devre breadboard circuit n.
deneysel tutarsızlık experimental paradox n.
deneysel denklem empirical equation n.
deneysel metod experimental method n.
deneysel taşıt x-experimental vehicle n.
deneysel tepkimeç experimental reactor n.
deneysel sosyal bilim empirical social science n.
deneysel standart sapma experimental standard deviation n.
deneysel araştırma experimental investigation n.
deneysel araştırma empirical research n.
deneysel veri experimental data n.
deneysel değişken experimental variable n.
deneysel program experimental programme n.
deneysel öğrenim experimental learning n.
deneysel mod analizi experimental modal analysis n.
deneysel yanılgı experimental error n.
deneysel metot experimental method n.
deneysel sae alaşımlı çelikleri experimental sae alloy steels n.
deneysel formül empirical formula n.
deneysel araştırma experimental research n.
deneysel bilimler applied sciences n.
deneysel ilişki experimental relationship n.
deneysel olasılık experimental probability n.
deneysel değer experimental value n.
deneysel saptama experimental determination n.
deneysel kimya experimental chemistry n.
deneysel tutarsızlık experimental inconsistency n.
istatistiksel deneysel tasarım statistical experimental design n.
tek grup ön test son test deneysel desen one group pretest posttest experimental design n.
uluslararası termonükleer deneysel reaktör international thermonuclear experimental reactor n.
deneysel araştırma docimacy n.
deneysel test docimacy n.
yarı-deneysel quasi-experimental adj.
deneysel olarak through empirical observation adv.
Computer
deneysel standart sapma experimental standard deviation n.
Telecom
deneysel devre breadboard circuit n.
Electric
deneysel elektrik devresi modeli breadboard n.
(elektrik devresinin) deneysel bir modelini yapmak breadboard v.
Automotive
deneysel geliştirme programı experimental development program n.
deneysel güvenlik aracı experimental safety vehicle n.
deneysel taşıt experimental vehicle n.
Aeronautic
deneysel dizayn experimental design n.
deneysel uçak birliği experimental aircraft association n.
deneysel havacılık experimental aviation n.
Medical
bilhassa tümör hücrelerine karşı zehirleyici özellikte olan, deneysel kanser tedavisinde kullanılan hücre lak cell n.
amerikan farmakoloji ve deneysel tedavi bilimi derneği american society for pharmacology and experimental therapeutics (aspet) n.
canlı hayvanı deneysel amaçla ameliyat etme vivisection n.
deneysel diyabet experimental diabetes n.
deneysel model experimental model n.
deneysel karaciğer sirozu experimental liver cirrhosis n.
deneysel motor nöron hastalığı modelleri experimental motor neuron disease models n.
deneysel sepsis modeli experimental sepsis model n.
deneysel subaraknoid kanama experimentally induced subarachnoid hemorrhage n.
deneysel karaciğer hasarı experimental liver injury n.
deneysel çalışma experimental study n.
deneysel ön çalışma experimental preliminary study n.
deneysel tedavi experimental treatment n.
deneysel siyatik sinir hasarı experimental sciatic nerve injury n.
deneysel alerjik ensefalomyelit experimental allergic encephalomyelitis n.
deneysel fetal yara modeli experimental model of fetal wounds n.
deneysel tıp dergisi journal of experimental medicine n.
deneysel kardiyotoksisite experimental cardiotoxicity n.
deneysel şeker hastalığı experimental diabetes mellitus n.
deneysel ezilme yaralanması modeli experimental crush injury model n.
deneysel tümörler experimental neoplasms n.
deneysel hipotiroidizm experimental hypothyroidism n.
deneysel latirizm experimental lathyrism n.
yarı deneysel çalışma quasi-experimental study n.
yanık tedavisinde deneysel olarak kullanılan iki tabakalı sentetik bir kaplama artificial skin n.
daha fazla t hücresi üretimini ve diğer bağışıklık savunmalarını uyarmak için immünoterapide deneysel olarak kullanılan bir t hücresi proteini interleukin 2 n.
deneysel olarak empirically adv.
Psychology
deneysel değişken experimental variable n.
deneysel ruhbilim experimental psychology n.
deneysel nöropsikoloji experimental neuropsychology n.
deneysel hata experimental error n.
deneysel grup experimental group n.
deneysel içebakış experimental introspection n.
deneysel kontrol experimental control n.
deneysel nevroz experimental neurosis n.
doğal olarak açıklanamayan olayların deneysel yollarla araştırılmasıyla uğraşan bir bilim metapsychology n.
fareler ve diğer küçük hayvanlarla yapılan deneysel çalışmalarda kullanılan tek dallanma noktası olan basit bir labirent t-maze n.
Statistics
deneysel hata observational error n.
deneysel hata experimental error n.
deneysel birim experimental unit n.
Physics
deneysel parçacık fiziği experimental particle physics n.
hidrojen ve müonik döteryum atomlarının oluşturulduğu, nükleer füzyonun deneysel bir formu muon-catalysed fusion n.
Chemistry
deneysel kimya experimental chemistry n.
deneysel araştırmalar docimasy n.
deneysel kimya etmeni experimental chemical agent n.
deneysel ilinti empirical formula n.
yüzey gerilimi ile moleküler hacmi bağdaştıran sıvıya ilişkin deneysel bir sabit molar parachor n.
yüzey gerilimi ile moleküler hacmi bağdaştıran sıvıya ilişkin deneysel bir sabit molecular parachor n.
Biology
deneysel mikroçevre modelleme çalışması experimental microenvironment modeling study n.
Marine Biology
deneysel balıkçılık experimental fishing n.
Social Sciences
geleceğin deneysel prototip topluluğu epcot n.
geleceğin deneysel prototip topluluğu experimental prototype community of tomorrow n.
Education
deneysel desen experimental design n.
gerçek deneysel desen true experimental design n.
yarı deneysel desen quasi-experimental design n.
Literature
deneysel edebiyat experimental literature n.
Linguistics
deneysel ruhdilbilim experimental psycholinguistics n.
deneysel geçerlik empirical validity n.
History
deneysel araştırmalara ait veya ilgili docimastic adj.
deneysel testlere ait veya ilgili docimastic adj.
Philosophy
deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım transcendental philosophy n.
deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım transcendentalism n.
deneysel olarak doğrulanamayan şeylerin anlamsız olduğunu öne süren kimse logical positivist n.
deneysel olarak peirastically adv.
Environment
deneysel havza experimental basin n.
laboratuar ölçekli deneysel çalışma lab scale experiment n.
laboratuar ölçekli deneysel çalışma laboratory scale experiment n.
Geology
deneysel petroloji experimental petrology n.
Art
sanatta avangart veya deneysel akımlar new wave n.
deneysel tiyatro experimental theatre n.
objelerin halka sergilenmesi sırasında tahrip edilmelerini içeren deneysel bir sanat hareketi destructivism n.
Music
köklü olan, bilinen veya kabul görülen ve artık avangart, deneysel veya yıkıcı olarak addedilmeyen (pop müzik) overground adj.
Theatre
deneysel oyun experimental play n.
deneysel tiyatro black-box theater n.
deneysel tiyatro avant-garde theatre n.
deneysel tiyatro experimental theatre n.
deneysel tiyatro black-box theatre n.
deneysel tiyatro experimental theater n.
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı off broadway n.
new york'ta küçük tiyatro, salon, kilise gibi yerlerde sahnelenen deneysel tiyatro oyunları off off broadway n.
new york'ta broadway dışında sahnelenen genellikle deneysel ve ucuz tiyatro oyunları off-broadway n.
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı off-broadway n.
broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro yapımları off-off-broadway n.
(topluca) broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro yapımları off-off-broadway n.
broadway dışında bulunup genellikle geleneksel olmayan, deneysel ve düşük maliyetli yapımların sahnelendiği tiyatroyla ilgili veya ait off broadway adj.
new york'ta küçük tiyatro, salon, kilise gibi yerlerde sahnelenip ticari olmayan deneysel tiyatro oyunlarına ait off-off-broadway adj.
new york'ta küçük tiyatro, salon, kilise gibi yerlerde sahnelenip ticari olmayan deneysel tiyatro oyunlarıyla ilgili off-off-broadway adj.
broadway dışında bulunup genellikle geleneksel olmayan, deneysel ve düşük maliyetli yapımların sahnelendiği tiyatroyla ilgili off-broadway adj.
broadway dışında bulunup genellikle geleneksel olmayan, deneysel ve düşük maliyetli yapımların sahnelendiği tiyatroda üretilen off-broadway adj.
broadway dışında bulunup genellikle geleneksel olmayan, deneysel ve düşük maliyetli yapımların sahnelendiği tiyatroya ait off-broadway adj.
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımlarına ait off-off-broadway adj.
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımları ile ilgili off-off-broadway adj.
broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro yapımına ait off-off-broadway adj.
broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro yapımı ile ilgili off-off-broadway adj.
broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro yapımlarında off-off-broadway adv.
broadway dışında gerçekleştirilip genellikle avangard veya deneysel eserler içeren tiyatro sahnelerinde off-off-broadway adv.
Cinema
sinemada çeşitli yeni akımlar ve deneysel film çalışmaları new wave n.
deneysel film experimental film n.
Metallurgy
deneysel araştırmalara ait veya ilgili docimastic adj.
deneysel testlere ait veya ilgili docimastic adj.
Star Wars
arazisel deneysel nakliye vasıtası (ad-nv) all terrain experimental transport (at-xt) n.
deneysel akademi yıldız savaşçısı experimental academy starfighter n.
tie deneysel m1 tie experimental m1 n.
tie deneysel m2 tie experimental m2 n.
tie deneysel m3 tie experimental m3 n.
tie deneysel m4 tie experimental m4 n.
tie deneysel m5 tie experimental m5 n.
tie/db x1 deneysel hava üstünlüğü savaşçısı tie/sk x1 experimental air superiority fighter n.
vallt deneysel füzyon tesisi vallt experimental fusion facility n.