Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | disarmament n. | silahsızlandırma | ||
Primary responsibility for dealing with Iraqi disarmament lies with the Security Council. Irak'ın silahsızlandırılması konusunda birincil sorumluluk Güvenlik Konseyi'ne aittir. More Sentences |
||||
General | disarmament n. | silahsızlanma | ||
Moreover, there is a need for more appropriations for non-proliferation and disarmament measures. Ayrıca yayılmanın önlenmesi ve silahsızlanma tedbirleri için daha fazla ödeneğe ihtiyaç vardır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | disarmament n. | silahsızlanma | ||
Strengthening this Convention is, furthermore, one of the Union's priorities in the field of disarmament. Ayrıca bu Sözleşmenin güçlendirilmesi, Birliğin silahsızlanma alanındaki önceliklerinden biridir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | disarmament n. | silahsızlanma | ||
As for disarmament, this is currently taking place on a voluntary basis under NATO supervision. Silahsızlanmaya gelince bu şu anda NATO gözetiminde gönüllülük esasına göre gerçekleşmektedir. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | disarmament n. | silahsızlanma | ||
The road to a durable peace must be coupled with disarmament and development. Kalıcı bir barışa giden yol, silahsızlanma ve kalkınma ile birleştirilmelidir. More Sentences |
||||
Military | disarmament n. | silahsızlandırma | ||
First of all, we must scrupulously follow the United Nations' procedures in demanding the disarmament of Iraq. Öncelikle, Irak'ın silahsızlandırılmasını talep ederken Birleşmiş Milletler prosedürlerini titizlikle takip etmeliyiz. More Sentences |
||||
General | ||||
General | disarmament n. | zararsız hale getirme | ||
General | disarmament n. | silah bırakma | ||
General | disarmament n. | silah bıraktırma | ||
Military | ||||
Military | disarmament n. | silahları azaltma | ||
Military | disarmament n. | orduyu küçültme | ||
Military | disarmament n. | askeri teçhizatı azaltma | ||
Hunting | ||||
Hunting | disarmament v. | silahsızlanmak |