Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dismantled adj. | sökülmüş | ||
Unfortunately, it is the case that EU-owned and/or -flagged ships are also dismantled under such conditions. Ne yazık ki AB'ye ait ve/veya AB bandıralı gemiler de bu koşullar altında sökülmektedir. More Sentences |
||||
General | dismantled adj. | dağıtılmış | ||
In Macedonia, the Albanian National Liberation Army must be dismantled and corruption combated. Makedonya'da Arnavut Ulusal Kurtuluş Ordusu dağıtılmalı ve yolsuzlukla mücadele edilmelidir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | dismantled adj. | demonte edilmiş | ||
Sadly, this device has been dismantled. Ne yazık ki, bu araç demonte edilmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | dismantled adj. | parça parça edilmiş | ||
General | dismantled adj. | yürürlükten kaldırılmış | ||
General | dismantled adj. | çıkarılmış |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Railway | ||
Railway | dismantled ray n. | sökülmüş hat |
Marine | ||
Marine | dismantled ship n. | arması sökülmüş gemi |