Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | dream about (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) hayal etmek | ||
Israel could never dream about having a similar one in the future. İsrail gelecekte bir benzerine sahip olmayı asla hayal edemez. More Sentences |
||||
Phrasals | dream about (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) rüyasında görmek | ||
I keep having this dream about drowning. Boğulmakla ilgili bir rüya görüp duruyorum. More Sentences |
||||
Phrasals | dream about (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) hayalini kurmak |