Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf
en güçlü
Bedeutungen von dem Begriff
"en güçlü"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Colloquial
1
Colloquial
en güçlü
top-cat
adj.
Law
2
Law
en güçlü
ruling
adj.
Informatics
3
Informatics
en güçlü
high-end
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"en güçlü"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 55 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
en güçlü olanın yaşamasını sürdürme ilkesi
survival of the fittest
n.
2
General
kişinin en güçlü tarafı
forte
n.
3
General
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup
archvillain
n.
4
General
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup
archenemy
n.
5
General
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup
archfoe
n.
6
General
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup
archnemesis
n.
7
General
en güçlü sınama
most powerful test
n.
8
General
en güçlü etki
most powerful impact
n.
9
General
en güçlü hassasiyetler
quick
n.
10
General
türünün en güçlü üyesi
dreadnaught
n.
11
General
elektronik iletişim sinyaline ait en güçlü bölüm
peak
n.
12
General
armonik dizideki en güçlü müzik uyumlarına ait
perfect
adj.
Phrasals
13
Phrasals
(birinin) en güçlü/belirgin özelliği olmak
run through (one)
v.
Colloquial
14
Colloquial
en güçlü şirketler
the big boys
n.
15
Colloquial
en güçlü kimse
top cat
n.
16
Colloquial
bir grubun ya da hareketin içindeki en önemli ya da güçlü kişi
big kahuna [us]
n.
17
Colloquial
bir grubun ya da hareketin içindeki en önemli ya da güçlü kişi
a big kahuna [us]
n.
18
Colloquial
bir grubun ya da hareketin içindeki en önemli ya da güçlü kişi
a grand kahuna [us]
n.
19
Colloquial
bir gruptaki, kurumdaki, işteki, hareketteki en önemli/güçlü kişi
grand poobah
n.
Idioms
20
Idioms
bir gruptaki en güçlü ya da en başarılı kişi
king of the castle (brit)
n.
21
Idioms
bir gruptaki en güçlü ya da en başarılı kişi
king of the hill (us)
n.
22
Idioms
en güçlü/kuvvetli aday
a shoo-in
n.
23
Idioms
en güçlü/kuvvetli aday
shoo-in
n.
24
Idioms
en güçlü olanın yaşamını sürdürme ilkesi
(the) survival of the fittest
n.
25
Idioms
en büyük/güçlü silah
big gun
n.
26
Idioms
en güçlü/kuvvetli aday olmak
be a shoo-in
v.
27
Idioms
en önemli/güçlü kozunu oynamak
play (one's) ace (card)
v.
28
Idioms
(birinin) en güçlü vuruş alanında
in (one's) wheelhouse
expr.
29
Idioms
en güçlü dozda
at full strength
expr.
30
Idioms
en güçlü vuruş alanında
in wheelhouse
expr.
Speaking
31
Speaking
en güçlü yanın ne?
what is your greatest strength?
expr.
32
Speaking
içimizden en güçlü olanı
the strongest of us
expr.
33
Speaking
tanıdığım en güçlü insansın
you're the strongest person I’ve ever met
expr.
Politics
34
Politics
(bir seçimde) kazanması en muhtemel olan adayı yenilgiye uğratmak amacıyla, tuttulan partiye değil ikinci güçlü partiye oy verilmesi
tactical voting
n.
35
Politics
bir siyasi parti içindeki en güçlü hizipte yer alan üye
majoritaire
n.
Computer
36
Computer
en güçlü sınama
most powerful test
n.
Statistics
37
Statistics
asimptotik olarak en güçlü sınama
asymptotically most powerful test
n.
38
Statistics
değişmez en güçlü sınama
uniformly most powerful test
n.
39
Statistics
en güçlü sınama
most powerful test
n.
40
Statistics
en güçlü dönüşül bölge
most powerful critical region
n.
41
Statistics
en güçlü sıra sınaması
most powerful rank test
n.
42
Statistics
yerel olarak asimptotik en güçlü sınama
locally assymptotically most powerful test
n.
43
Statistics
yerel olarak en güçlü aralık sıra sınaması
locally most powerful rank order test
n.
Linguistics
44
Linguistics
üç dereceli vurgu sisteminde ikinci en güçlü vurguya ilişkin
light
adj.
45
Linguistics
dilbilimcilerce tanınan üç veya dört vurgu derecesinden en güçlü ikincisine ait veya ilişkin
secondary
adj.
46
Linguistics
en güçlü ikinci vurguyu oluşturan
secondary
adj.
Military
47
Military
sovyetler tarafından bugüne dek patlatılmış en güçlü nükleer bomba
tsar bomba
n.
Sport
48
Sport
bayrak yarışında en son etapta yarışan güçlü yarışmacı
anchor
n.
49
Sport
bayrak yarışında en son etapta yarışan güçlü yarışmacı
anchor man
n.
50
Sport
(eskrimde) kılıcın en güçlü kısmı ile rakibin kılıcının en zayıf noktasına baskı uygulayıp kılıcı diğerininkinin keskin kısmından aşağıya kaydırarak yapılan hücum
glide
n.
51
Sport
(eskrimde) kılıcın en güçlü kısmını rakibinkinin en zayıf kısmına bastırıp bıçağını baştan aşağı sıyırma şeklinde yapılan hücum
graze
n.
Slang
52
Slang
en iyi/üstün/güçlü
don
n.
53
Slang
birinin en iyi/güçlü yumruğu
sunday punch
n.
54
Slang
pokerde yalnızca en güçlü elleri oynayan temkinli oyuncu
rock [us]
n.
55
Slang
bir oyundaki en güçlü/etkili karakter, silah, hareket
op (overpowered)
abrev.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of en güçlü
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy