Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | facilitated adj. | kolaylaştırılmış | ||
In some Member States, they have to be authorised, whereas in others, facilitated evidence of efficacy is sufficient. Bazı Üye Devletlerde ruhsatlandırılmaları gerekirken diğerlerinde kolaylaştırılmış etkinlik kanıtı yeterlidir. More Sentences |
||||
General | facilitated adj. | kolaylaştırılan |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Medical | ||
Medical | facilitated diffusion n. | kolaylaştırılmış difüzyon |
Biochemistry | ||
Biochemistry | facilitated diffusion n. | kolaylaştırılmış taşınım |
Biochemistry | facilitated diffusion n. | kolaylaştırılmış yayınım |
Biochemistry | facilitated transport n. | kolaylaştırılmış taşınım |