|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
çevresinden farklı renkte olan ince çizgi |
streak n.
|
|
2 |
General |
asıl işten farklı ikinci bir gelir kaynağı olan iş |
sideline n.
|
|
3 |
General |
istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri |
party n.
|
|
4 |
General |
bir karakterin ortaya çıkmasından sorumlu olan farklı genler arasında baskılayıcı etkilerin olması durumu |
epistatic n.
|
|
5 |
General |
birden fazla farklı dilde uzman olan kişi |
hyperpolyglot n.
|
|
6 |
General |
bir müzisyenin mevcut kayıtlarından farklı olan eski kayıtları |
back catalogue n.
|
|
7 |
General |
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse |
factotum [dated] n.
|
|
8 |
General |
ebeveynleri farklı etnik kökenlere sahip olan kimse |
mestino n.
|
|
9 |
General |
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse |
mixed race n.
|
|
10 |
General |
çok sayıda farklı işi olan kimse |
both-hands n.
|
|
11 |
General |
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse |
miscegenate n.
|
|
12 |
General |
kendini oluşturan şeyden farklı özellikleri olan şey |
chip n.
|
|
13 |
General |
ebeveynlerinden farklı nitelikleri olan çocuk |
chip n.
|
|
14 |
General |
aynı kategorideki diğerlerinden farklı olan şey |
odd bod n.
|
|
15 |
General |
dönüş yeri ilk çıkış yerinden farklı olan bir gidiş dönüş bileti |
open-jaw n.
|
|
16 |
General |
farklı sistem veya sınıfa mensup olup biri ile benzer pozisyona sahip olan kimse |
opposite number n.
|
|
17 |
General |
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çifti |
se tenant n.
|
|
18 |
General |
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çifti |
setenant n.
|
|
|
19 |
General |
farklı bir oluşumun kuklası olan siyasi oluşum |
subsatellite n.
|
|
20 |
General |
kenarı gövde renginden farklı renkte olan (kuş tüyü) |
laced adj.
|
|
21 |
General |
üç farklı faaliyet alanında uzman olan |
triple-threat adj.
|
|
22 |
General |
aynı etkinliğin üç farklı aşamasında uzman olan |
triple-threat adj.
|
|
23 |
General |
genetik olarak farklı olan |
allogenic adj.
|
|
24 |
General |
iki farklı kullanımı olan |
ancipitis usus adj.
|
|
25 |
General |
farklı özellikleri olan |
apart adj.
|
|
26 |
General |
heyecan yaratacak derecede farklı olan |
kicky adj.
|
|
27 |
General |
farklı şekilleri olan |
variformed adj.
|
|
28 |
General |
birbirine karşıt iki farklı fikirde olan |
bipolar adj.
|
|
29 |
General |
(on altıncı yüzyıl giyimi) altındaki farklı renkteki kumaşları gösteren kesikleri olan |
blistered adj.
|
|
30 |
General |
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan |
heterogeneous adj.
|
|
31 |
General |
farklı ilişkileri olan |
heterologous adj.
|
|
32 |
General |
farklı unsurları olan |
heterologous adj.
|
|
33 |
General |
doğası farklı olan |
heteroousian adj.
|
|
34 |
General |
temel özellikleri farklı olan |
heterousian adj.
|
|
35 |
General |
doğası farklı olan |
heterousian adj.
|
|
36 |
General |
birçok farklı kullanıma uygun olan |
mixed-use adj.
|
|
37 |
General |
normalden farklı olan |
off-colour adj.
|
|
38 |
General |
normalden farklı olan |
off-color adj.
|
|
|
39 |
General |
tümüyle farklı olan |
opposite adj.
|
|
40 |
General |
farklı türde olan |
distant adj.
|
|
41 |
General |
(alfabe çözümünde) normal dil kalıplarından farklı olan |
incoherent adj.
|
|
42 |
General |
çok sayıda farklı kaynağı olan |
polygenetic adj.
|
|
43 |
General |
farklı biçimlerde olan |
polytypic adj.
|
|
44 |
General |
farklı formda olan |
polytypic adj.
|
|
45 |
General |
farklı bir bölgeye ait olan |
outland adj.
|
|
46 |
General |
farklı bir gruba ait olan |
outland adj.
|
|
47 |
General |
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çiftine ilişkin |
se tenant adj.
|
|
48 |
General |
(armacılıkta/mızrak) farklı renkte oku ve başlığı olan |
shafted adj.
|
|
Phrases |
|
49 |
Phrases |
diğerlerinden farklı bir yönü olan |
with a difference expr.
|
|
Colloquial |
|
50 |
Colloquial |
iki farklı demografik gruba ait olan kimse |
twofer n.
|
|
51 |
Colloquial |
diğerlerinden farklı olan kadın |
nawalt (not all women are like that) expr.
|
|
52 |
Colloquial |
farklı olan ne? |
what's the difference expr.
|
|
Idioms |
|
53 |
Idioms |
önceki durumdan tamamen farklı olan özel durum |
new ballgame n.
|
|
54 |
Idioms |
bir meseleye karşı olan iki farklı yaklaşım |
two sides of a shield n.
|
|
55 |
Idioms |
tamamen birbirinden farklı olan |
as alike as chalk and cheese adj.
|
|
56 |
Idioms |
görüşleri/değerleri/inançları farklı olan |
out of step expr.
|
|
57 |
Idioms |
görüşleri/değerleri/inançları (birinden/bir şeyden) farklı olan |
out of sync (with someone or something) expr.
|
|
Trade/Economic |
|
58 |
Trade/Economic |
bazı ingiliz kolonilerinde kullanılan ve ingiliz para birimi sisteminden farklı olan değer ve işaretler |
currency n.
|
|
Law |
|
59 |
Law |
farklı kişilere ait olan malların birleştirilmesi |
commixtion [scotland] n.
|
|
60 |
Law |
farklı kişilere ait olan katı veya sıvı haldeki taşınır malların birbirine katılması |
commixture n.
|
|
61 |
Law |
farklı milletlerden olan kimseler arasında adaleti sağlamak için yerli ve yabancı hakimlerden oluşan (mahkeme) |
mixed adj.
|
|
62 |
Law |
farklı kimseler veya organlarca belirlenebilir görüşlere veya hususlara sahip olan |
mixed adj.
|
|
63 |
Law |
farklı kimseler veya organlarca tayin edilebilir görüşlere veya hususlara sahip olan |
mixed adj.
|
|
64 |
Law |
farklı kimseler veya organlarca saptanabilir görüşlere veya hususlara sahip olan |
mixed adj.
|
|
Politics |
|
65 |
Politics |
(askeri gücü daha fazla olan ülke) farklı ülkenin hükümet yetkilisini aşağılamak |
rice v.
|
|
Industry |
|
66 |
Industry |
birçok farklı türün karışımı olan tüketim maddesi (çay, tütün) |
mixture n.
|
|
Tourism |
|
67 |
Tourism |
kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu |
open-jaw n.
|
|
68 |
Tourism |
kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu |
open-jaw ticket n.
|
|
Technical |
|
69 |
Technical |
naylon-polyester ve polipropilen gibi sentetik malzemelerden yapılmış farklı kumaş yapıları olan bir askı |
web sling n.
|
|
70 |
Technical |
bir veya daha fazla farklı bileşikle metamerik olan kimyasal bileşik |
metamer n.
|
|
71 |
Technical |
yükleri farklı olup diğer özellikler bakımından aynı olan bir grup temel parçacık |
multiplet n.
|
|
72 |
Technical |
farklı aralıklı delik sıraları olan dairesel plaka |
index plate n.
|
|
73 |
Technical |
özgül ağırlıkları farklı olan sıvıları veya sıvılardan katıları ayırmaya yarayan cihaz |
separator n.
|
|
74 |
Technical |
bir ekseninin her iki ucunda farklı formlara sahip olan (kristal) |
hemimorphic adj.
|
|
Computer |
|
75 |
Computer |
kullanıcı girişlerinin farklı etkilere sahip olduğu ayrı modları olan |
modal adj.
|
|
76 |
Computer |
kullanıcı girişlerinin farklı etkilere sahip olduğu ayrı modlara sahip olan |
modal adj.
|
|
Electric |
|
77 |
Electric |
farklı iletkenlik seviyeleri olan (iletkenler) |
asymmetric adj.
|
|
78 |
Electric |
farklı iletkenlik seviyeleri olan (iletkenler) |
asymmetrical adj.
|
|
|
Textile |
|
79 |
Textile |
farklı lif, boyut veya bükümü olan farklı ipliklerden üretilmiş (katlı iplik) |
combination adj.
|
|
80 |
Textile |
(örgü) oluşturan ipleri farklı renklerde olan |
plaited adj.
|
|
Railway |
|
81 |
Railway |
yüksekliği birbirinden farklı olan önceden belirlenmiş iki nokta arasındaki hattın uzunluğunu artırarak demiryolundaki eğimi düşürme |
development n.
|
|
Marine |
|
82 |
Marine |
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası |
thick-and-thin block n.
|
|
83 |
Marine |
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası |
fiddle block n.
|
|
84 |
Marine |
öncekiyle 180 derece farklı yönde olan (seyir, rota) |
reciprocal adj.
|
|
Medical |
|
85 |
Medical |
nükleozidlerden yapısal olarak farklı olan antiviral maddeler grubu |
non-nucleoside analog n.
|
|
86 |
Medical |
aynı kimyasal formülü olan fakat farklı topolojik yapıları olan molekül grubu |
topoisomer n.
|
|
Psychology |
|
87 |
Psychology |
farklı duyular arasında olan (etkileşim) |
intermodal adj.
|
|
Optics |
|
88 |
Optics |
göze aynı görünüp farklı spektral bileşimlere sahip olan iki renk |
metamerism n.
|
|
Printing |
|
89 |
Printing |
(kağıt, karton) farklı renkte veya yapıda iki yüzeyi olan |
duplex adj.
|
|
Math |
|
90 |
Math |
imajiner kısmı sıfırdan farklı olan karmaşık sayı |
imaginary n.
|
|
91 |
Math |
en az bir değişkeni sıfırdan farklı olan |
nontrivial adj.
|
|
92 |
Math |
farklı açılarda olup tepe ve yan uzunlukları eşit olan |
coterminal adj.
|
|
Geometry |
|
93 |
Geometry |
öklid uzayında eğrilik ve burulma fonksiyonları sıfırdan farklı olan eğri |
twisted curve n.
|
|
Logic |
|
94 |
Logic |
birbirinden farklı olan iki varlık arasındaki ilişki |
diversity n.
|
|
Statistics |
|
95 |
Statistics |
tahmin edilen miktar veya parametreden farklı bir beklenen değeri olan |
biased adj.
|
|
Physics |
|
96 |
Physics |
tılsım özelliği sıfırdan farklı olan (kuark) |
charmed n.
|
|
97 |
Physics |
atom ve kütle sayısı aynı, enerji düzeyleri ve yarı ömürleri farklı olan birden fazla nüklit arasındaki ilişki |
isomerism n.
|
|
98 |
Physics |
şeffaf bir ortam içerisinde genelde basınç ve sıcaklık farkları sebebiyle meydana gelen ve ortamdaki diğer bölgelerden kırılma indisi farklı olan kısımlar veya şeritler |
schlieren n.
|
|
99 |
Physics |
(atom) proton sayısı bir farklı olan |
betatopic adj.
|
|
Chemistry |
|
100 |
Chemistry |
aynı kimyasal bileşimde olup atomlar arası bağlantı yapıları farklı olan moleküller |
isomers n.
|
|
101 |
Chemistry |
dört farklı atomu veya ona bağlı yapısal grubu olan bir karbon atomuna ait veya ilgili |
asymmetric adj.
|
|
102 |
Chemistry |
dört farklı atomu veya ona bağlı yapısal grubu olan bir karbon atomuna ait veya ilgili |
asymmetrical adj.
|
|
103 |
Chemistry |
benzer türden farklı grup, radikal veya iyonla karakterize olan (kimyasal bileşik) |
mixed adj.
|
|
104 |
Chemistry |
farklı büyüklükte partikülleri olan (sol kolloid sistemi) |
polydisperse adj.
|
|
Biology |
|
105 |
Biology |
mutant olmayan eşdeğerinden farklı işlevi olan mutant gen |
neomorph n.
|
|
106 |
Biology |
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi |
trichoblast n.
|
|
107 |
Biology |
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi |
idioblast n.
|
|
108 |
Biology |
farklı türlerden türemiş iki veya daha fazla tam kromozom seti olan organizma |
allopolyploid n.
|
|
109 |
Biology |
farklı şekillerde yaprakları olan |
heterophyllous n.
|
|
110 |
Biology |
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu |
xenogeny n.
|
|
111 |
Biology |
iki farklı ırkın karışımı olan hayvan veya bitki |
half-breed n.
|
|
112 |
Biology |
genetik olarak farklı iki veya daha fazla çekirdeği olan hücre |
heterokaryon n.
|
|
113 |
Biology |
farklı türden olan organizma |
heterospecific n.
|
|
114 |
Biology |
farklı gruptan olan organizma |
heterospecific n.
|
|
115 |
Biology |
bir türün kendi aralarında üreyen organizmalarından oluşup diğer popülasyonlardan morfolojik veya davranışsal olarak farklı olan melezlenebilir yerel popülasyon |
morph n.
|
|
116 |
Biology |
(insan) genetik olarak farklı olan iki hücre dizisi içeren iki farklı embriyodan gelişme |
chimerism n.
|
|
117 |
Biology |
ortak bir atanın dna'sından türeyerek farklı organizmalardakilerle akraba olan homolog gen |
orthologue n.
|
|
118 |
Biology |
farklı türlerden türemiş iki veya daha fazla tam kromozom seti olan |
allopolyploid adj.
|
|
119 |
Biology |
aynı işleve sahip fakat farklı evrimsel kökenleri olan |
analogous adj.
|
|
120 |
Biology |
aynı işlevi gören ancak farklı evrim kökenli olan |
analogous adj.
|
|
121 |
Biology |
farklı bir renk veya biçimde kenara sahip olan |
marginate adj.
|
|
122 |
Biology |
farklı bir kenarı olan |
marginated adj.
|
|
123 |
Biology |
farklı bir ucu olan |
marginated adj.
|
|
124 |
Biology |
iki farklı gameti olan |
heterogametic adj.
|
|
125 |
Biology |
farklı gelişim evrelerinde farklı şekilde olan |
heteromorphic adj.
|
|
126 |
Biology |
koloninin diğer üyelerinden farklı şekillerde olan |
heteromorphic adj.
|
|
127 |
Biology |
koloninin diğer üyelerinden farklı şekillerde olan |
heteromorphous adj.
|
|
128 |
Biology |
evrimsel kökeni benzer olup işlevi farklı olan |
homologic adj.
|
|
129 |
Biology |
yapı ve evrimsel kökeni benzer olup işlevi farklı olan |
homologous adj.
|
|
130 |
Biology |
farklı ataları olan |
polygenous adj.
|
|
131 |
Biology |
farklı şekillerde olan |
polyplastic adj.
|
|
132 |
Biology |
birkaç özelliği farklı olan (ikiz) |
discordant adj.
|
|
Marine Biology |
|
133 |
Marine Biology |
at nalı yengeçgillerinden farklı olan gerçek eklembacaklı kabuklular |
neocarida n.
|
|
134 |
Marine Biology |
bir ucunda üç farklı çıkıntısı olan uzun sünger iğnesi |
triaene n.
|
|
135 |
Marine Biology |
atasından farklı olan zooit |
allozooid n.
|
|
136 |
Marine Biology |
her iki ucunda üç farklı ışını olan sünger dikeni |
amphitriaene n.
|
|
Zoology |
|
137 |
Zoology |
bir hayvanın gövdesinden farklı renkte olan kuyruk ucu |
tag n.
|
|
138 |
Zoology |
farklı parçalı bacağı olan bir kın kanatlılar şubesi |
heteromera n.
|
|
139 |
Zoology |
farklı türden dişleri olan (memeliler) |
heterodont adj.
|
|
140 |
Zoology |
iki farklı tür dişisi olan |
heterogonous adj.
|
|
Botanic |
|
141 |
Botanic |
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan triandria cinsi bitki |
triander n.
|
|
142 |
Botanic |
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan bir bitki cinsi |
triandria n.
|
|
143 |
Botanic |
komşu olup birbirinden farklı olan bitki grubu |
alterne n.
|
|
144 |
Botanic |
farklı eksenlerde farklı boyutlarda olan çiçek/bitki |
anisotropy n.
|
|
145 |
Botanic |
yeşilden farklı renkte olan protoplazmik granül |
chromoplastid n.
|
|
146 |
Botanic |
farklı uzunluklarda çiftler halinde bulunan dört erkek organına sahip çiçekleri olan bir bitki sınıfı |
didynamia n.
|
|
147 |
Botanic |
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan çiçekler |
separated flowers n.
|
|
148 |
Botanic |
tek bir bitkide erkek, dişi ve erdişi olmak üzere üç farklı organı olan |
triecious adj.
|
|
149 |
Botanic |
tek bir bitkide erkek, dişi ve erdişi olmak üzere üç farklı organı olan |
trioecious adj.
|
|
150 |
Botanic |
çiçekliğinde aynı anda üç farklı seks organı (erkek, dişi ve erdişi) olan |
trigamous adj.
|
|
151 |
Botanic |
yaprakları farklı şekillerde olan |
anisophyllous adj.
|
|
152 |
Botanic |
yaprakları farklı şekillerde olan |
heterophyllous adj.
|
|
153 |
Botanic |
(yaprak, çiçek) üst ve alt yüzeyleri birbirinden farklı olan |
bifacial adj.
|
|
154 |
Botanic |
farklı yönde sarmalları olan |
heterodromous adj.
|
|
155 |
Botanic |
aynı bitkinin aynı dalında veya farklı dallarında erkek ve dişi organı olan |
heteroecious adj.
|
|
156 |
Botanic |
çiçekliğinde iki farklı türden çiçeği olan |
heterogamous adj.
|
|
157 |
Botanic |
aynı bitkide farklı şekillerde eşey hücreleri olan |
heteroicous adj.
|
|
158 |
Botanic |
arkegonları ve anteridyumları farklı dallarında olan (bitki) |
monoicous adj.
|
|
159 |
Botanic |
orta damarının bir tarafındaki parçası diğer taraftakinden farklı boyut veya şekilde olan (yaprak) |
oblique adj.
|
|
160 |
Botanic |
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan (bitkiler) |
diclinous adj.
|
|
161 |
Botanic |
aynı sapın farklı yerlerinde erkek ve dişi üreme organı olan |
parecious adj.
|
|
162 |
Botanic |
yedi farklı şekilde katlanmış olan |
septifarious adj.
|
|
Forestry |
|
163 |
Forestry |
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) |
complacent n.
|
|
Social Sciences |
|
164 |
Social Sciences |
bir toplumda dilleri farklı olan insanların anlaşabilmesi için doğmuş iki dilin karışımından oluşan basitleştirilmiş dil |
pidgin n.
|
|
165 |
Social Sciences |
etnik kökeni farklı ülke olan amerikalı |
hyphenated american n.
|
|
166 |
Social Sciences |
toplumun diğer bölümünden tamamen farklı olan sosyokültürel kalıplar |
counter-culture n.
|
|
167 |
Social Sciences |
sosyokültürel özellikleri toplumun kalanından farklı olan grup |
counter-culture n.
|
|
Education |
|
168 |
Education |
farklı akademik programlardan olan aynı sınıf veya yaştaki öğrencilerin öğretmenden danışmanlık almak için bir araya getirildikleri sınıf |
home room n.
|
|
Literature |
|
169 |
Literature |
koro şarkı sözlerinde her biri farklı yapıda olan kıta grubu |
pericope n.
|
|
Linguistics |
|
170 |
Linguistics |
aynı biçimde söylenen ancak farklı anlamları olan |
heteronym n.
|
|
171 |
Linguistics |
aynı gibi görünen ancak farklı anlamları olan ayrı dillerdeki iki kelime |
false friend n.
|
|
172 |
Linguistics |
urduca'ya yakın olup hintçe'den çok az farklı olan bir konuşma biçimi |
hindostani n.
|
|
173 |
Linguistics |
okunuşu aynı olup anlamı, türetimi veya yazılışı farklı olan kelimelerden her biri |
homonym n.
|
|
174 |
Linguistics |
farklı bölgelerde var olan edebi form |
cosmopolite n.
|
|
175 |
Linguistics |
etimolojik yönden ilişkili olup dizimsel kullanımları farklı olan kelimeler arasındaki ilişki |
paronymy n.
|
|
176 |
Linguistics |
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan |
heterogeneous adj.
|
|
177 |
Linguistics |
farklı isimler olup birbiriyle ilişkisi olan |
heteronymous adj.
|
|
178 |
Linguistics |
(kelime) farklı anlamları olan |
loaded adj.
|
|
History |
|
179 |
History |
tarihin resmi veya yaygın kayıtlarından farklı olan ve gerçek versiyon olduğu iddia edilen şekli |
secret history n.
|
|
180 |
History |
tarihin resmi veya yaygın kayıtlarından farklı olan ve gerçek versiyon olduğu iddia edilen şekli |
shadow history n.
|
|
Philosophy |
|
181 |
Philosophy |
gözlemciden farklı olan şeylerin tümü |
outness n.
|
|
182 |
Philosophy |
farklı felsefelere göre dünyanın zihinle olan ilişkisine ait veya ilgili |
immanent adj.
|
|
Geography |
|
183 |
Geography |
göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi |
high-water mark n.
|
|
Geology |
|
184 |
Geology |
birbirinden farklı jeolojik dönemlerde olan |
diachronous adj.
|
|
185 |
Geology |
farklı özelliği olan |
differential adj.
|
|
Sport |
|
186 |
Sport |
sahipleri farklı olan iki at arasında düzenlenen ve kuralların at sahipleri tarafından belirlendiği yarış |
match n.
|
|
Card |
|
187 |
Card |
(pokerde) başlangıç elinde farklı kağıt türlerinden olan papaz ve kıza sahip olma |
mixed marriage n.
|
|
Music |
|
188 |
Music |
popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı |
release n.
|
|
189 |
Music |
farklı enstrümanlar veya seslerin kullanıldığı bölümleri olan müzik bestesi |
score n.
|
|
190 |
Music |
farklı tonlara geçişleri olan |
through-composed adj.
|
|
191 |
Music |
farklı perdelerde alternatif tonları olan |
blind adj.
|
|
192 |
Music |
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan |
durchkomponiert adj.
|
|
193 |
Music |
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan |
durchkomponirt adj.
|
|
194 |
Music |
(eser) farklı kafiyeleri olan |
polyrhythmic adj.
|
|
195 |
Music |
(müziğin farklı bölümlerinde) eş zamanlı birden fazla ritmi olan |
polyrhythmic adj.
|
|
Printery |
|
196 |
Printery |
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri |
type series n.
|
|
197 |
Printery |
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri |
series n.
|
|
Archaic |
|
198 |
Archaic |
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse |
miscegen n.
|
|
199 |
Archaic |
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan |
heterogene adj.
|
|
200 |
Archaic |
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan |
heterogeneal adj.
|
|
Ornithology |
|
201 |
Ornithology |
kuşun katlanan kanatlarındaki ve sırtındaki özellikle tüylerin geri kalanından farklı renkte olan tüylerine verilen ad |
mantle n.
|
|
202 |
Ornithology |
başı ve kanatları gövdesinden farklı renkte olan küçük bir italyan güvercini ırkı |
modena n.
|
|
203 |
Ornithology |
farklı bölgelerde çeşitli alt türleri olan ekin kargası |
crow [uk] n.
|
|
204 |
Ornithology |
vücudun geri kalanından farklı renkte bacakları olan (kuş) |
membered adj.
|
|
205 |
Ornithology |
boynundaki tüyleri belirgin ve farklı renkte olan |
scapulated adj.
|
|
Entomology |
|
206 |
Entomology |
kanatlarında içinde farklı renkte iki nokta bulunan göz benzeri bir benek olan (kelebek) |
bipupillate adj.
|
|
207 |
Entomology |
iki farklı tür dişisi olan (karınca, arı, sinek) |
heterogynous adj.
|
|
Modern Slang |
|
208 |
Modern Slang |
birkaç farklı türün kombinasyonu olan ve afrika perküsyon ve ezgilerini içeren afrika'da popülerleşmiş bir müzik türü |
afrobeat n.
|
|
209 |
Modern Slang |
başkasından olmuş gibi tipi kardeşlerinden farklı olan çocuk |
affair child n.
|
|
210 |
Modern Slang |
tipik hipsterlardan farklı olan hipster |
alt-hipster n.
|
|
211 |
Modern Slang |
alışılmışın dışında farklı bir görünümü ve yaşam tarzı olan kimse |
alterno (alternative) n.
|
|
212 |
Modern Slang |
boyu kendisininkinden farklı olan kişileri çekici bulma |
anasteemaphilia n.
|
|
Anthropology |
|
213 |
Anthropology |
farklı ataları olan |
polygenous adj.
|
|