freezer - Türkisch Englisch Wörterbuch

freezer

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "freezer" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
freezer n. buzluk
She put the steak in the freezer.
O, bifteği buzluğa koydu.

More Sentences
freezer n. dondurucu
After all, throughout Europe, we have ready-made foods from these countries in our freezers.
Ne de olsa, Avrupa'nın her yerinde, dondurucularımızda bu ülkelerden gelen hazır gıdalar var.

More Sentences
General
freezer n. derin dondurucu
It certainly affected my decision this summer when I was buying a fridge and a freezer for my home.
Bu yaz evime buzdolabı ve derin dondurucu alırken kararımı kesinlikle etkiledi.

More Sentences
freezer n. buzdolabı
Fadil's head was found in a freezer.
Fadıl'ın başı bir buzdolabında bulundu.

More Sentences
Technical
freezer n. buzluk
Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.

More Sentences
Food Engineering
freezer n. dondurucu
Sometimes, it even corresponds to the temperature in a freezer.
Hatta bazen dondurucudaki sıcaklığa bile denk gelebiliyor.

More Sentences
General
freezer n. soğutucu
freezer n. buzdolabının içindeki buzluk
freezer n. dipfriz
freezer n. donan kimse
freezer n. donan şey
freezer n. üşüyen kimse
Industry
freezer n. el ile çalışan dondurma yapma makinesi
freezer n. dondurma yapma makinesini çalıştıran kimse
freezer n. soğutulmuş oda
freezer n. soğutmalı oda
freezer n. soğutma odası
freezer n. gıda dondurma tesisi işleten kimse
Technical
freezer n. dondurucu cihaz
freezer n. dondurma makinesi
freezer n. soğutucu
freezer n. metal işçiliğinde dökümleri rötuşlamak için kullanılan bir alet
Railway
freezer n. frigorifik vagon
freezer n. dondurucu işlevi gören vagon
Slang
freezer n. hapishane
freezer n. cezaevi

Bedeutungen, die der Begriff "freezer" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ice cream freezer n. dondurma makinası
deep-freezer n. dondurucu
shock freezer n. şok dondurucu
fridge-freezer n. buzdolabı
deep freezer n. dondurucu
freezer bag n. saklama torbası
freezer bag n. saklama poşeti
freezer bag n. soğuk torbası
store in the freezer n. dondurucuda saklama
Colloquial
get freezer burn v. gözü yanmak
Technical
fluidized bed freezer n. akışkan yataklı dondurucu
blast freezer n. cebri hava akımlı dondurma tesisatı
plunge freezer n. daldırmalı dondurucu
deep freezer n. derin dondurucu
freezer storage n. dondurucu hava deposu
freezer unit n. dondurucu birimi
freezer unit n. dondurucu ünitesi
blast freezer n. hızlı dondurucu
chest freezer n. kutu tipinde soğutucu
plate freezer n. plaka tipi dondurucu
plate freezer n. plaka tip dondurucu
propane-jet freezer n. propan fışkırtımlı dondurucu
tunnel freezer n. tünel tip dondurucu
freezer cooled by internal forced air circulation n. zorlamalı iç hava dolaşımı ile soğutulan soğutucu
Construction
tunnel freezer n. tünel tip dondurucu
Food Engineering
deep-freezer n. derin dondurucu
freezer burn n. don yanığı
freezer cabinet n. dondurma kabini
freezer-incubator n. dondurucu-inkübatör
freezer cabinet n. dondurucu kabin
food freezer n. gıda derin dondurucusu
food freezer n. gıda dondurucusu
freezer cabinet n. soğutucu kabin
freezer cabinet exclusivity n. soğutucu kabin münhasırlığı
freezer room n. soğuk depo
freezer room n. soğuk hava deposu
freezer room n. soğuk oda
Gastronomy
ice-cream freezer n. dondurma makinesi
ice cream freezer n. dondurma makinesi
freezer [australia] n. dondurulmuş et olarak ihraç etmek üzere beslenen koyun
British Slang
bum-freezer n. bir tür kısa şort