garson - Türkisch Englisch Wörterbuch

garson

Bedeutungen von dem Begriff "garson" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
garson waiter n.
Waiter, give us separate checks please.
Garson, hesabımızı ayrı getir, lütfen.

More Sentences
General
garson server n.
My name is Tom and I'll be your server tonight.
Benim adım Tom ve bu gece sizin garsonunuz olacağım.

More Sentences
Gastronomy
garson waiter n.
I worked as a waiter for three years.
Ben üç yıl boyunca bir garson olarak çalıştım.

More Sentences
General
garson waitstaff n.
garson garcon n.
garson lad n.
garson mozo [dialect] n.
garson pannier n.

Bedeutungen, die der Begriff "garson" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
(kadın) garson waitress n.
Mary works as a waitress at a local cafe.
Mary yerel bir kafede garson olarak çalışıyor.

More Sentences
General
garson yamağı busboy n.
I'm a busboy.
Ben bir garson yamağıyım.

More Sentences
hizmet etmek (garson müşteriye) wait on v.
A pretty waitress waited on us.
Güzel bir garson bize hizmet etti.

More Sentences
Colloquial
garson kızlar waitresses n.
The waitress served the tea.
Garson kız çayı servis etti.

More Sentences
General
garson (bayan) nippy n.
garson kadın hostess n.
şarap servis eden garson sommelier n.
şef garson headwaiter n.
şef garson maitre d'hotel n.
çocuk garson boy n.
garson (arabaya servis yapan lokantada) carhop n.
kadın garson waitress n.
bayan garson waitress n.
erkek garson waiter n.
baş garson headwaiter n.
baş garson head waiter n.
baş garson maitre d'hotel n.
baş garson captain n.
baş garson maitre d' n.
restoranda garson olarak çalışmaya başlayıp sonunda restoranın sahibi olmak start off as a waiter and end up as the owner of the restaurant n.
vapurun kaptan köşkünde çalışan garson texas tender n.
garson yamağı omnibus n.
şef garson head n.
baş kadın garson headwaitress n.
kadın şef garson headwaitress n.
gece kulüplerinde tavşan kuyruğu ve kulakları takan garson kız bunny girl n.
(özellikle fransız restoranlarında) erkek garson garçon n.
(avrupa restoranında) stajyer garson piccolo n.
garson yamağı piccolo n.
(mason locasında) garson steward n.
sipariş almak (lokantada garson) wait on customers v.
garson yardımcılığı yapmak bus [us] v.
(garson tarafından) hizmet edilmemiş unserved adj.
(garson tarafından) servis yapılmamış unserved adj.
(garson, aşçı) yamak commis adj.
(garson, aşçı) çırak commis adj.
Phrasals
(garson) aldığı bahşişin bir kısmını (iş arkadaşına) vermek tip out v.
Colloquial
lokantada garson olmak be a waiter in the restaurant v.
(garson) aşırı yoğun in the weeds expr.
Idioms
(garson/komi) çok yoğun (deep) in the weeds expr.
(garson/komi) çok yoğun (deep) into the weeds expr.
Speaking
garson tepsiyi yerleştirdi ve çay doldurdu the waiter placed the tray and poured tea expr.
garson kıza mı asıldın? did you hit on the waitress? expr.
sizinle ilgileneceğim (garson) I'll be with you expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? what can i do for you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? may I help you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how can I serve you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how may i help you? expr.
(garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim? how can I help you? expr.
Tourism
bazı büyük restoranlarda görevi sadece şarap ve diğer içeceklerin servisini yapan garson wine waiter n.
lokantalarda garson yamağı commies n.
şef garson maîtredhôtel n.
baş garson maîtredhôtel n.
(otelde) garson buttons [uk] n.
Gastronomy
bayan garson waitress n.
içki dağıtan garson sommelier n.
Slang
(kadın) garson cookie pusher n.
yemekli vagonda/ucuz restoranda garson hash slinger [us] n.
ucuz restoranda aşçı/garson hash-slinger n.