|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
(ayı balığı, fil gibi hayvanların) uzun azı dişleri |
tusks n.
|
|
2 |
General |
toprak gibi maddeleri bir yere sıkıştırmak için kullanılan uzun demir çubuk |
tamping iron n.
|
|
3 |
General |
amerikan tazısı gibi bazı köpeklere özgü uzun dar kapalı ayak |
harefoot n.
|
|
4 |
General |
kalem gibi uzun ince şey |
pencil n.
|
|
5 |
General |
uzun bacaklı su kuşu gibi yürümek |
stalk v.
|
|
6 |
General |
(bazı köpeklerin çenesi gibi) üst çenesi uzun olan |
overshot adj.
|
|
7 |
General |
uzun hayvan burnu gibi |
snoutish adj.
|
|
8 |
General |
uzun hayvan burnu gibi |
snouty adj.
|
|
Colloquial |
|
9 |
Colloquial |
uzun zamandır olduğu gibi |
as we know it expr.
|
|
Idioms |
|
10 |
Idioms |
sırık gibi uzun |
big drink of water n.
|
|
11 |
Idioms |
sırık gibi uzun |
a tall drink of water n.
|
|
12 |
Idioms |
sırık gibi uzun |
tall enough to hunt geese with a rake expr.
|
|
13 |
Idioms |
(tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) |
(just) like riding a bicycle expr.
|
|
14 |
Idioms |
(tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) |
(just) like riding a bicycle expr.
|
|
15 |
Idioms |
(tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) |
(just) like riding a bike expr.
|
|
16 |
Idioms |
(tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) |
(just) like riding a bike expr.
|
|
Textile |
|
17 |
Textile |
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) |
grannie adj.
|
|
18 |
Textile |
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) |
granny adj.
|
|
Construction |
|
19 |
Construction |
kapı gibi açılan uzun pencere |
french window n.
|
|
|
Medical |
|
20 |
Medical |
verem gibi hastalıkların tedavisinde uzun süreli yatak istirahati |
immobilisation n.
|
|
21 |
Medical |
verem gibi hastalıkların tedavisinde uzun süreli yatak istirahati |
immobilization n.
|
|
Anatomy |
|
22 |
Anatomy |
solucan gibi uzun gövdeli, omurgasız hayvanlarda bulunan, sinirleri her bir vücut bölümündeki bir çift sinir düğümü ile bağlanan sinir lifi |
nerve cord n.
|
|
Pharmaceutics |
|
23 |
Pharmaceutics |
morfin gibi opioidlere antagonist olarak ve opioid bağımlılığının uzun süreli tedavisi için bupernorfin ile birlikte kullanılan bir ilaç |
naloxone n.
|
|
Veterinary |
|
24 |
Veterinary |
sıtma gibi hastalıklarda kullanılan uzun ömürlü bir sülfonamid |
sulfadoxine n.
|
|
Marine Biology |
|
25 |
Marine Biology |
kırbaç gibi ince ve uzun bir gövdesi ve keskin dişleri olan bir deniz balığı cinsi |
trichiurus n.
|
|
26 |
Marine Biology |
çamurda yaşayan yılan balığı ya da elektrikli yılan balığı gibi uzun vücutlu ve pürüzsüz tenli hayvanlara verilen ad |
eel n.
|
|
Zoology |
|
27 |
Zoology |
sivri faregiller familyasından burnu kirpi gibi uzun olan böcekçil bir fare |
mediterranean water shrew (meomys anomalus) n.
|
|
28 |
Zoology |
kuzey ormanlarında yaşayan, ince ve uzun vücutları, çalı gibi kuyrukları ve yumuşak postları olan, sansargiller familyasına mensup çeşitli memelilerin oluşturduğu bir cins |
genus martes n.
|
|
Botanic |
|
29 |
Botanic |
amerika'da yetişen, uzun yassı yaprakları ve salkım gibi büyük tüyleri olan, saman olarak tercih edilen çok yıllık bir çim |
reed grass (sorghastrum nutans) n.
|
|
30 |
Botanic |
uzun ve esnek sürgünler gibi |
vimineous adj.
|
|
Fishery |
|
31 |
Fishery |
balık gibi küçük deniz canlılarını sudan toplamak için kullanılan uzun saplı küçük ağ torba |
dip net n.
|
|
32 |
Fishery |
balık gibi küçük deniz canlılarını sudan toplamak için kullanılan uzun saplı küçük ağ torba |
dip-net n.
|
|
Education |
|
33 |
Education |
uzun ödevleri tamamlamak için kütüphane gibi kaynakları kullanarak öğrencileri kendi hızında öğrenmeye ve geliştirmeye teşvik etmek üzere tasarlanmış bir sistem |
dalton plan n.
|
|
Geology |
|
34 |
Geology |
çıta gibi uzun ve ince olan (volkanik taş kesiti) |
lath-shaped adj.
|
|
35 |
Geology |
piroksen kristallerine gömülü çıta gibi uzun ve ince plajioklaz feldispat kristallerinden oluşan |
ophitic adj.
|
|
Art |
|
36 |
Art |
ressamın fırçasını tuvale uzun kesikler atıyormuş gibi kullandığı sanat eserine ait |
slashy adj.
|
|
37 |
Art |
ressamın fırçasını tuvale uzun kesikler atıyormuş gibi kullandığı tarzda üretilmiş |
slashy adj.
|
|
Music |
|
38 |
Music |
(fransız müziğinde) eşit değerli olarak yazıldığı halde sanki uzun ve kısa not çiftlerine bölünmüş gibi çalınan notalar |
notes inégales n.
|
|
39 |
Music |
notaların eşit değerli olarak yazıldığı halde sanki uzun ve kısa not çiftlerine bölünmüş gibi çalınması |
notes inégales n.
|
|
|
Entomology |
|
40 |
Entomology |
böcek gibi eklembacaklılarda boşaltım organı görevi gören uzun kör kanallar |
malpighian tubule n.
|
|
41 |
Entomology |
böcek gibi eklembacaklılarda boşaltım organı görevi gören uzun kör kanallar |
malpighian tube n.
|
|
42 |
Entomology |
böcek gibi eklembacaklılarda boşaltım organı görevi gören uzun kör kanallar |
malpighian vessel n.
|
|
43 |
Entomology |
böcek gibi eklembacaklılarda boşaltım organı görevi gören uzun kör kanallar |
malpighian tubules n.
|
|
44 |
Entomology |
protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya |
mantispidae n.
|
|
45 |
Entomology |
protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya |
family mantispidae n.
|
|
46 |
Entomology |
kelebek ve güvede uzun ve spiral gibi kıvrımlı dil |
glossa n.
|
|
British Slang |
|
47 |
British Slang |
sırık gibi uzun ve ince kimse |
long streak of piss n.
|
|