give (away) - Türkisch Englisch Wörterbuch

give (away)

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "give (away)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
give away v. sırrı dışarı vermek
Why must you give away all of my secrets?
Neden bütün sırlarımı dışarı vermek zorundasın?

More Sentences
give away v. hibe etmek
I gave away my house.
Evimi hibe ettim.

More Sentences
give away v. hediye olarak vermek
I gave away the table because it does not fit in the living room.
Oturma odasına uymadığı için masayı hediye olarak verdim.

More Sentences
give away v. bağışlamak
Mary gave away all her dolls.
Mary bütün bebeklerini bağışladı.

More Sentences
give away v. hediye etmek
I gave away my bike.
Bisikletimi hediye ettim.

More Sentences
give away v. ele vermek
Maybe they don't want to give away their positions.
Belki de pozisyonlarını ele vermek istemiyorlar.

More Sentences
give away v. vermek
Now, anyone who loves to cook needs to pay attention because today we are giving away all our trade secrets.
Şimdi, yemek yapmayı seven herkes dikkatli dinlesin çünkü bugün tüm meslek sırlarımızı vereceğiz.

More Sentences
give away v. hibe vermek
The charity is named after a man who gave away some two billion yen.
Hayır kuruluşu adını birkaç milyar yen hibe veren bir adamdan alıyor.

More Sentences
give the game away v. ihanet etmek
give oneself away v. foyası meydana çıkmak
give away v. bağış yapmak
give away one's daughter in marriage v. kız vermek
give something away v. vermek
give away v. sırrını açıklamak
give away one's daughter v. kızını vermek
give away one's daughter in marriage v. kızlarını vermek
give away one's daughter in marriage v. kızını vermek
give away one's daughter v. kızlarını vermek
give away v. açığa vurmak
give away v. armağan etmek
give away to despair v. umutsuzluğa kapılmak
give away your age v. yaşını göstermek
give away [obsolete] v. özveride bulunmak
give away v. kendini bırakmak
give away v. fiziksel kuvvete veya baskıya teslim olmak
Phrasals
give away v. aldatmak
give away [obsolete] v. fedakarlık yapmak
give away v. ihanet etmek
give away v. aşikar etmek
give away v. handikaplı olarak yarışarak karşıdakine avantaj vermek
give away v. aptalcasına kaçırmak
give away v. gelini damada vermek
give away v. elden çıkartmak
give someone away v. ele vermek
give away v. geçmesine izin vermek
give away v. gelinin elini damada vermek
give away v. kızı vermek
give someone away v. sırlarını ifşa etmek
give away v. yakalayamamak
give away v. yok pahasına satmak
give away v. (fırsat/şans) elden kaçırmak
give away [obsolete] v. feragat etmek
give someone or something away v. birini/bir şeyi ele vermek
give someone or something away v. birinin/bir şeyin sırrını açık etmek
give someone or something away v. birinin/bir şeyin sırrını açığa vurmak
Idioms
give someone away v. kızını evlendirmek
give someone away v. kızını vermek
give someone away v. (birini) ele vermek
give someone away v. (birinin) sırrını ortaya çıkarmak/dökmek
give someone away v. (birinin) sırrını başkasına söylemek
give the show away v. açığa çıkarmak
give the game away v. açığa çıkarmak
give something away v. açık vermek
give one or oneself away v. açık vermek
give the game away v. açık vermek
give the bride away v. geline damadın yanına kadar eşlik etmek
give the store away v. ipi elden bırakmak
give away the store v. ipi elden bırakmak
give the store away v. ipin ucunu kaçırmak
give away the store v. ipin ucunu kaçırmak
give the show away v. oyunu bozmak
give the game away v. oyunu bozmak
give oneself away v. kendini ele vermek
give away the shop v. bir pazarlıkta çok fazla taviz vermek
give away the shop v. bir anlaşmada gereğinden çok ödün vermek
give away the shop v. bir alışverişte çok fazla ödemek
give away the shop v. elde avuçta ne varsa vermek/ödemek
give with one hand and take away with the other v. bir elle verdiğini öbür elle almak
give the (whole) show away v. (her şeyi) açığa çıkarmak
give the (whole) show away v. (tüm oyunu) oyunu bozmak
give the (whole) show away v. (her şeyi) açık etmek
Speaking
you give yourself away expr. kendini ele veriyorsun
I don't want to give it away expr. onu elimden çıkarmak istemiyorum
I don't like to give it away expr. onu elimden çıkarmak hoşuma gitmiyor
Trade/Economic
give away n. promosyon amacıyla verilen hediye
Sport
give away a goal v. gol yemek