Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | goliath n. | dev | ||
Russia is a Goliath on the world stage. Rusya dünya çapında bir devdir. More Sentences |
||||
Religious | ||||
Religious | goliath n. | golyat | ||
Russia is a Goliath on the world stage. Rusya dünya sahnesinde bir Golyat. More Sentences |
||||
General | ||||
General | goliath n. | muazzam gücü veya başarısı olan şey | ||
General | goliath n. | muazzam gücü veya başarısı olan kimse | ||
Technical | ||||
Technical | goliath n. | köprülü gezer vinç | ||
Technical | goliath n. | hareket edebilen geniş ayaklı köprü üzerine yerleştirilmiş güçlü bir vinç | ||
Religious | ||||
Religious | goliath n. | calut | ||
Religious | goliath n. | davut peygamberin öldürdüğü filistinli bir savaşçı | ||
Wagering | ||||
Wagering | goliath n. | değişik kombinasyonlardan oluşan 247 bahis | ||
Ornithology | ||||
Ornithology | goliath n. | dev balıkçıl | ||
Ornithology | goliath n. | çoğunluğu afrika'da yaşayan, sırt kısmı gri olan kahverengi çok büyük bir balıkçıl |