habitat - Türkisch Englisch Wörterbuch

habitat

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "habitat" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Food Engineering
habitat n. habitat
We already have the birds and habitats directives, which enable us to preserve a part of our biodiversity.
Biyolojik çeşitliliğimizin bir bölümünü korumamızı sağlayan kuşlar ve habitatlar direktifleri zaten elimizdedir.

More Sentences
Biology
habitat n. yaşam alanı
I still have problems with the way in which habitat is defined.
Yaşam alanının tanımlanma şekliyle ilgili hala sorunlarım var.

More Sentences
Marine Biology
habitat n. habitat
Then there is the definition of habitat.
Bir de habitat tanımı var.

More Sentences
Environment
habitat n. habitat
Safeguarding biodiversity depends on the birds directive and the habitats directive being implemented in full.
Biyoçeşitliliğin korunması, kuşlar yönetmeliği ve habitatlar yönetmeliğinin tam olarak uygulanmasına bağlıdır.

More Sentences
General
habitat n. bitkilerin doğal yetiştiği yer
habitat n. ortam
habitat n. hayvan
habitat n. vatan
habitat n. yurt
habitat n. bir şeyin doğal yeri
habitat n. hayvan veya bitkinin yetiştiği doğal ortam
habitat n. doğal ortam
habitat n. yaşama ortamı
habitat n. yerleşim çevresi
habitat n. yerleşim
habitat n. yaşamsal coğrafya
habitat n. yetişme ortamı
habitat n. ikamet etme
habitat n. meskunluk
Politics
habitat n. beşeri yerleşim
habitat n. ikametgah
Marine
habitat n. yaşamsal ortam
habitat n. yaşam yeri
Psychology
habitat n. doğal çevre
Food Engineering
habitat n. doğal ekosistem
Biology
habitat n. ana yurdu
habitat n. yapay habitat
Marine Biology
habitat n. yaşamalan
Social Sciences
habitat n. ortam
habitat n. çevre
Environment
habitat n. bitki veya hayvanların doğal veya olağan yerleşim alanları
habitat n. yaşam ortamı

Bedeutungen von dem Begriff "habitat" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Food Engineering
habitat habitat n.
The bird directive and the habitat directive epitomise biodiversity protection.
Kuş yönergesi ve habitat yönergesi biyolojik çeşitliliğin korunmasını özetlemektedir.

More Sentences
Marine Biology
habitat habitat n.
This was a project financed with EU funds in which the bird and habitat directives were not respected.
Bu, kuş ve habitat direktiflerine riayet edilmeyen AB fonlarıyla finanse edilen bir projeydi.

More Sentences
General
habitat habitation n.
Biology
habitat station n.
Agriculture
habitat hant [dialect] n.
habitat haunt n.
Environment
habitat habitat n.

Bedeutungen, die der Begriff "habitat" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
natural habitat n. doğal yaşam alanı
Elephants are poached for their ivory and their natural habitat has been considerably altered and reduced.
Filler fildişleri için kaçak avlanmaktadır ve doğal yaşam alanları önemli ölçüde değiştirilmiş ve azaltılmıştır.

More Sentences
Environment
natural habitat n. doğal yaşam alanı
Otherwise, what happens if a natural habitat is destroyed, for example?
Aksi takdirde, örneğin bir doğal yaşam alanı yok edilirse ne olur?

More Sentences
General
natural habitat n. doğal habitat
natural habitat n. doğal çevre
space habitat n. uzaydaki yaşam alanı
hab. (habitat) abrev. doğal ortam
Politics
human habitat n. beşeri yerleşim
habitat protection n. doğal yaşam ortamını koruma
convention on wetlands of international importance, especially as waterfowl habitat n. özellikle su kuşları yaşama ortamı olarak uluslararası öneme sahip sulak alanlar hakkında sözleşme
Technical
dispersed habitat n. dağınık yerleşme
Marine
decompression habitat n. durak istasyonu
environmental condition of habitat n. habitatın çevresel şartı
Psychology
habitat imprinting n. doğal çevre damgalaması
Biology
habitat preferences n. habitat tercihleri
Marine Biology
crucial habitat n. önemli yaşamalan
habitat improvement n. yaşamalan islahı
rearing habitat n. yetiştirme alanı
Zoology
habitat fragmentation n. habitat parçalanması
Botanic
surrounding habitat n. çevreleyen habitat
Environment
habitat loss n. doğal yaşam alanının kaybı
habitat loss n. doğal yaşam alanının tahrip edilmesi/zarar görmesi
habitat destruction n. doğal yaşam alanının kaybı
habitat destruction n. doğal yaşam alanının tahrip edilmesi/zarar görmesi
especially as waterfowl habitat n. özellikle su kuşlarının yaşama ortamı olarak uluslararası öneme sahip sulak alanlar sözleşmesi (ramsar sözleşmesi)
aquatic habitat n. sucul habitat
Geography
rocky habitat n. kayalık ortam
Military
mini-habitat n. mini-çevre
Star Wars
narsacc habitat n. narsacc meskeni