Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ile birleştirilen | bound by adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kahvaltı ile öğle yemeği birleştirilen öğün | brunch n. |
General | bağlaç ile birleştirilen | syndetic adj. |
General | bağlaç ile birleştirilen | syndetical adj. |
Technical | ||
Technical | (laminasyon ile birleştirilen bir şeyi) ayırmak | delaminate v. |
Construction | ||
Construction | asbest lifi ile birleştirilen çimento | fibrocement n. |
Woodworking | ||
Woodworking | testere ile kesilmemiş bir uçla birleştirilen tahta demeti | bolt n. |
Chemistry | ||
Chemistry | asit tuzları ile birleştirilen bir fosforik asit çeşidi | soluble phosphoric acid n. |
Chemistry | hidrojen sülfit ile birleştirilen | hydrosulphureted adj. |
Chemistry | selenyum ile birleştirilen | seleniureted adj. |