improved - Türkisch Englisch Wörterbuch

improved

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "improved" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
improved adj. gelişmiş
Injecting drugs has decreased in some countries and medical treatment of overdoses has improved.
Bazı ülkelerde uyuşturucu enjekte edilmesi azalmış ve aşırı dozda uyuşturucu kullanımının tıbbi tedavisi gelişmiştir.

More Sentences
improved adj. geliştirilmiş
Improved cooperation with the OSCE will be a vital ingredient in this.
AGİT ile geliştirilmiş işbirliği bu konuda hayati bir unsur olacaktır.

More Sentences
improved adj. ıslah edilmiş
At present, several oil and gas pipeline projects are being carried out and the energy network is being improved.
Halen, muhtelif petrol ve gaz boru hattı projeleri uygulanmakta ve enerji şebekesi ıslah edilmektedir.

More Sentences
Technical
improved adj. geliştirilmiş
Improved cooperation with the OSCE will be a vital ingredient in this.
AGİT ile geliştirilmiş işbirliği bu konuda hayati bir unsur olacaktır.

More Sentences
improved adj. ıslah edilmiş
At present, several oil and gas pipeline projects are being carried out and the energy network is being improved.
Halen, muhtelif petrol ve gaz boru hattı projeleri uygulanmakta ve enerji şebekesi ıslah edilmektedir.

More Sentences
General
improved adj. düzelmiş
improved adj. ilerlemiş
improved adj. iyileşmiş
improved adj. (arazi) işlenmiş
improved adj. (arazi) verimli hale getirilmiş
improved adj. (arazi) tarımsal faaliyete hazır
Technical
improved adj. düzeltilmiş
improved adj. yenilenmiş
Computer
improved adj. iyileştirilmiş

Bedeutungen, die der Begriff "improved" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be improved v. iyileştirilmek
The second action plan is an action plan for improving quality at work and increasing productivity.
İkinci eylem planı, iş yerinde kalitenin iyileştirilmesi ve verimliliğin arttırılmasına yönelik bir eylem planıdır.

More Sentences
be improved v. geliştirilmek
How, though, does he think that control over the funds can be improved?
Bununla birlikte fonlar üzerindeki kontrolün nasıl geliştirilebileceğini düşünüyor?

More Sentences
improved practices n. iyileştirilmiş/geliştirilmiş uygulamalar
improved features n. iyileştirilmiş/geliştirilmiş özellikler
be improved v. düzeltilmek
Trade/Economic
improved good n. ayrı bir işleme sürecinden geçirilerek değeri artırılan mal
improved goods n. geliştirilmiş mallar
improved good n. geliştirilmiş mal
improved corporate governance n. iyileştirilmiş kurumsal yönetişim
Politics
committee for the technical adaptation of legislation on the minimum safety and health requirements for improved medical treatment on board vessels n. gemilerde gelişmiş tıbbi bakım için asgari sağlık ve güvenlik gerekleri konusundaki mevzuatın teknik adaptasyonu komitesi
Technical
structural steel with improved atmospheric corrosion resistance n. atmosferik korozyona direnci iyileştirilmiş yapı çeliği
improved quality n. geliştirilmiş nitelik
improved parshall flume n. geliştirilmiş parşal savağı
improved properties n. geliştirilmiş özellikler
improved venturi flume n. geliştirilmiş venturi savağı
improved sub-grade n. ıslah edilmiş taban
improved road n. ıslah edilmiş yol
steering is improved n. yolu tutma-kavrama
Telecom
improved mobile telephone service n. gelişmiş mobil telefon hizmeti
Construction
structural steel with improved atmospheric corrosion resistance n. atmosferik korozyona dayanımı iyileştirilmiş yapı çeliği
improved land n. bayındırılmış arsa
Woodworking
improved wood n. iyileştirilmiş kereste
Food Engineering
improved acidity n. gelişen asitlik
Chemistry
improved point detection system n. gelişmiş noktasal tespit sistemi
Agriculture
improved breeds n. ıslah edilmiş ırklar
improved pasture n. ıslah edilmiş otlak
improved seed n. ıslah edilmiş tohumluk
Environment
improved chemical detection system n. geliştirilmiş kimyasal madde belirleme sistemi
improved chemical and biological protective glove n. gelişmiş kimyasal ve biyolojik korunma eldiveni
improved land n. imarlı alan
improved land n. ıslah edilmiş arazi
Military
open improved storage area n. düzeltilmiş açık depolama sahası
open improved storage space n. düzeltilmiş açık depolama sahası
improved armoured personnel carrier n. geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı
improved conventional munition n. geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat
improved pulse acquisition radar n. geliştirilmiş pals tespit radarı
improved conventional ammunition n. geliştirilmiş klasik cephane
improved conventional munitions n. geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat
improved area n. ıslah edilmiş depolama sahası
improved shell hole n. ıslah edilmiş mermi çukuru
semi-improved area n. yarı ıslah edilmiş depolama sahası
Hunting
improved-cylinder choke n. çeyrek şok