irreconcilable - Türkisch Englisch Wörterbuch

irreconcilable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "irreconcilable" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
irreconcilable adj. uzlaşmaz
Are our positions irreversible and irreconcilable?
Tutumlarımız geri dönülmez ve uzlaşmaz nitelikte midir?

More Sentences
General
irreconcilable adj. uzlaşmaz
Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
Helen'in forumunda bir ya da iki fırın eldiveni kullanıp kullanmama konusunda uzlaşmaz bir ayrılık yaşanmıştır.

More Sentences
irreconcilable adj. bağdaşmaz
According to this article, state aid is irreconcilable with the common market.
Bu maddeye göre, devlet yardımları ortak pazar ile bağdaşmamaktadır.

More Sentences
irreconcilable n. uzlaşmaz kimse
irreconcilable n. dikbaşlı kimse
irreconcilable n. uzlaşmaz fikir veya inançların çatışması
irreconcilable adj. (davranış/görüş) telif edilemez
irreconcilable adj. uzlaştırılamaz
irreconcilable adj. barıştırılamaz
irreconcilable adj. uzlaşmacı olmayan
irreconcilable adj. tutarlı hale getirilemeyen
irreconcilable adj. bağdaştırılamaz
irreconcilable adj. uyumlaştırılamaz
Law
irreconcilable adj. barıştırılamaz
irreconcilable adj. uzlaştırılamaz

Bedeutungen, die der Begriff "irreconcilable" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
irreconcilable difference n. şiddetli geçimsizlik
irreconcilable differences n. şiddetli geçimsizlik
irreconcilable with adj. ile uzlaştırılamaz
Law
irreconcilable differences n. uzlaştırılamaz farklılıklar