ithal etmek

Bedeutungen von dem Begriff "ithal etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ithal etmek	import v.
The legislation of the country of import must always be respected. İthal edilen ülkenin mevzuatına her zaman saygı gösterilmelidir. More Sentences
General
2	General	ithal etmek	import v.
And if they wish they can also import rice for their own use. Ve eğer isterlerse kendi kullanımları için pirinç de ithal edebilirler. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	ithal etmek	import v.
Odd, if we realise that the European Union actually imports meat from vaccinated cattle from Argentina. Eğer Avrupa Birliği'nin Arjantin'den aşılanmış sığır eti ithal ettiğini fark edersek. More Sentences
Technical
4	Technical	ithal etmek	import v.
We may well end up needing to import many of these biofuels. Bu biyoyakıtların çoğunu ithal etmek zorunda kalabiliriz. More Sentences
Automotive
5	Automotive	ithal etmek	import v.
Too many countries need to import low-cost medicines. Çok sayıda ülke düşük maliyetli ilaç ithal etmek zorunda. More Sentences
General
6	General	ithal etmek	bring into v.
Phrasals
7	Phrasals	ithal etmek	bring in v.

Bedeutungen, die der Begriff "ithal etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(bir ülkeye bir şey) ithal etmek	import (something) into (some place) v.
We already import into the European Union 35 million tonnes of soya every year. Halihazırda Avrupa Birliği'ne her yıl 35 milyon ton soya ithal ediyoruz. More Sentences
2	Phrasals	(bir yerden bir şey) ithal etmek	import (something) from (some place) v.
This is the best way to steer clear of any trade wars and economic instability imported from outside Europe. Avrupa dışından ithal edilen ticaret savaşlarından ve ekonomik istikrarsızlıktan uzak durmanın en iyi yolu budur. More Sentences
General
3	General	ithal etmek için olan	import adj.
Phrasals
4	Phrasals	(bir yere bir şey) ithal etmek	import (something) into (some place) v.
5	Phrasals	(bir şeyden) bir şey alıp (bir yere) ithal etmek/getirmek	import something (from something) (into something) v.
6	Phrasals	(bir şeyi bir yerden bir yere) ithal etmek	import (something) from (some place) into (some place) v.
Idioms
7	Idioms	çin'den tedarik/ithal etmek	feed the dragon v.
Trade/Economic
8	Trade/Economic	tekrar ithal etmek	reimport v.
9	Trade/Economic	yeniden ithal etmek	reimportation v.
10	Trade/Economic	yeniden ithal etmek	reimport v.