january - Türkisch Englisch Wörterbuch

january

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "january" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
january n. ocak (ay)
The common position adopted by the Council on 4 December 2001 brought forward this date to 1 January 2007.
Konsey tarafından 4 Aralık 2001 tarihinde kabul edilen ortak tutum, bu tarihi 1 Ocak 2007'ye çekmiştir.

More Sentences
january n. ocak (ay)
The latest review of the regime entered into force on 1 January 2002 and it should expire on 31 December 2004.
Rejimin son gözden geçirmesi 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve 31 Aralık 2004 tarihinde sona erecektir.

More Sentences
General
january n. ocak ayı
The additional funding is consistent with the pledge made by the Commission in Tokyo last January.
Ek finansman, Komisyon tarafından geçtiğimiz Ocak ayında Tokyo'da verilen taahhütle tutarlıdır.

More Sentences
Common Usage
january n. ocak
General
january n. yılın ilk ayı
january n. ocak (ayı)
Ottoman Turkish
january n. kanunusani
january n. kanun-ı sani

Bedeutungen, die der Begriff "january" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
in january adv. ocakta
The first report on this multi-annual programme was in January 2001.
Bu çok yıllı programa ilişkin ilk rapor Ocak 2001'de yayınlanmıştır.

More Sentences
in january adv. ocak ayında
In January, the Commission presented its legislative proposals for a new reform of the CAP.
Ocak ayında Komisyon, OTP'de yeni bir reform yapılmasına yönelik yasa tekliflerini sundu.

More Sentences
since january adv. ocak ayından beri
I have been working in the library since January.
Ocak ayından beri kütüphanede çalışıyorum.

More Sentences
since january adv. ocaktan beri
Jennifer has been working in London since January.
Jennifer ocaktan beri Londra'da çalışıyor.

More Sentences
mid january n. ocağın ortası
dry january n. ayık ocak
mid-january n. ocak ortası
mid-january n. ocak ayının ortası
mid-january adj. ocak ayının ortasında olan
mid-january adj. ocak ayının ortasında gerçekleşen
in the month of january adv. ocak ayında
in the month of january adv. ocakta
since january adv. ocaktan bu yana
since january adv. ocak ayından bu yana
from January until august adv. ocak'tan ağustos'a kadar
from January until august adv. ocak ayından ağustos ayına kadar
from january to august adv. ocak'tan ağustos'a kadar
from january to august adv. ocak ayından ağustos ayına kadar
mid-january adv. ocak ortasında
mid-january adv. ocak ayının ortasında
Idioms
cold as a welldigger's ass (in January) n. aşırı soğuk
cold as a welldigger's ears (in January) n. aşırı soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) n. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) adj. buz gibi
(as) cold as a well digger's feet (in january) adj. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) adj. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) adj. çok soğuk
it'll be a long day in january (when something happens) expr. asla olmaz/gerçekleşmez
cold as a welldigger's ears (in January) expr. buz gibi
as cold as a welldigger's feet in January expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ass in january expr. buz gibi
cold as a welldigger's ass (in January) expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ears in January expr. buz gibi
cold as a welldigger's feet (in January) expr. buz gibi
cold as a welldigger's ears (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a welldigger's ass (in January) expr. çok soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a welldigger's ass (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) expr. çok soğuk
cold as a welldigger's ears (in January) expr. çok soğuk
slow as molasses in January expr. kağnı gibi yavaş
it'll be a long day in january (when something happens) expr. olabilmesi/gerçekleşmesi mümkün değil
slower than molasses in January expr. kaplumbağa gibi yavaş
as slow as molasses in january expr. kağnı gibi yavaş
as slow as molasses in january expr. kaplumbağa gibi yavaş
slower than molasses in January expr. kağnı gibi yavaş
slow as molasses in January expr. kaplumbağa gibi yavaş
it'll be a long day in january expr. asla olmayacak
it'll be a long day in january expr. olması imkansız
it'll be a long day in january expr. balık kavağa çıktığında
it'll be a long day in january expr. kırmızı kar yağdığında
it'll be a long day in january expr. cehennem donduğunda
it'll be a long day in january expr. cehenneme dolu yağarsa
it'll be a long day in january expr. mümkün değil
it'll be a long day in january expr. hiç şansı/imkanı yok
Speaking
It'll be a long day in january when something happens expr. olabilmesi/gerçekleşmesi mümkün değil/olmayan
Politics
january 24 decisions n. 24 ocak kararları
24 january decisions n. 24 ocak kararları
Religious
january 1 n. roma katolik kilisesinde bir ibadet günü
Meteorology
january thaw n. ocak ayı buz erimesi
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january) adj. buz gibi
(as) cold as a well digger's ass (in january) adj. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) adj. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) adj. çok soğuk