Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | jump at v. | atlamak | ||
A dog suddenly jumped at me. Bir köpek aniden üzerime atladı. More Sentences |
||||
General | jump at v. | can atmak | ||
Many would jump at the chance to live in New York. Birçok kişi New York'ta yaşama şansını yakalamak için can atardı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | jump at v. | balıklama atlamak | ||
The girl jumped at the chance to go to New York. Kız New York'a gitme şansına balıklama atladı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | jump at v. | fırsattan hemen faydalanmaya bakmak | ||
General | jump at v. | hemen kabul etmek | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | jump at v. | havada kapmak | ||
Phrasals | jump at v. | seve seve kabul etmek | ||
Phrasals | jump at v. | düşünmeden kabul etmek |