|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kafasında canlandırmak |
picture v.
|
|
I just can't picture that.
Bunu kafamda canlandıramıyorum.
More Sentences
|
2 |
General |
kafasında canlandırmak |
envisage v.
|
|
Can you envisage Tom's working in a garage?
Tom'un bir garajda çalıştığını kafanda canlandırabiliyor musun?
More Sentences
|
3 |
General |
kafasında canlandırmak |
imagine v.
|
|
I could imagine that.
Kafamda canlandırabiliyorum.
More Sentences
|
4 |
General |
önceden kafasında canlandırma |
prefiguration n.
|
|
5 |
General |
kafasında canlandırma |
visualization n.
|
|
6 |
General |
bazı memeli deniz hayvanlarının kafasında bulunup sesle yer belirlemeye yaradığı düşünülen yuvarlak bir organ |
melon n.
|
|
7 |
General |
bir ejderhanın kafasında bulunduğuna inanılan bir tür değerli taş |
draconites n.
|
|
8 |
General |
insan kafasında saçlı bölüm |
poll n.
|
|
9 |
General |
köylü kafasında yaşayan tip |
provincial n.
|
|
10 |
General |
kafasında plan kurmak |
incubate v.
|
|
11 |
General |
kafasında kurmak |
incubate v.
|
|
12 |
General |
kafasında canlandırmak |
envision v.
|
|
13 |
General |
kafasında canlandırmak |
picture to oneself v.
|
|
|
14 |
General |
tekrar kafasında canlandırmak |
reimagine v.
|
|
15 |
General |
kafasında tartmak |
consider v.
|
|
16 |
General |
kafasında canlandırmak |
visualize v.
|
|
17 |
General |
kafasında canlandırmak |
visualize v.
|
|
18 |
General |
(bir kimsenin) şapkasını kafasında ezmek |
bonnet v.
|
|
19 |
General |
kafasında canlandırmak |
depicture v.
|
|
20 |
General |
uyuşturucu kafasında |
trippy adj.
|
|
21 |
General |
kafasında saç olmayan |
bald-headed adj.
|
|
22 |
General |
kafasında saç olmayan |
baldheaded adj.
|
|
Phrasals |
|
23 |
Phrasals |
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak |
envisage (someone or something) as (something) v.
|
|
24 |
Phrasals |
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak |
envisage someone or something as someone or something v.
|
|
25 |
Phrasals |
gözünde/kafasında canlandırmak |
feature someone as something v.
|
|
26 |
Phrasals |
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak |
visualize someone or something as someone or something v.
|
|
27 |
Phrasals |
kafasında toparlamak |
get up v.
|
|
28 |
Phrasals |
birini kafasında bir şey olarak canlandırmak |
feature someone as something v.
|
|
29 |
Phrasals |
kafasında birleştirmek |
put together v.
|
|
30 |
Phrasals |
kafasında eşleştirmek |
put together v.
|
|
31 |
Phrasals |
şipşak kafasında bir şey kurmak |
patch together v.
|
|
32 |
Phrasals |
bir şeyi kafasında evirip çevirmek |
chew on something v.
|
|
33 |
Phrasals |
olarak kafasında canlandırmak |
envisage as v.
|
|
|
34 |
Phrasals |
gözünde/kafasında canlandırmak |
feature as v.
|
|
35 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak kafasında/zihninde canlandırmak |
imagine (someone or something) as (someone or something) v.
|
|
36 |
Phrasals |
(olarak kafasında/zihninde canlandırmak |
imagine as v.
|
|
37 |
Phrasals |
-i kafasında evirip çevirmek |
play over v.
|
|
38 |
Phrasals |
-i tekrar tekrar düşünmek/kafasında canlandırmak |
play over v.
|
|
39 |
Phrasals |
(bir düşünceyi/planı) kafasında evirip çevirmek |
toy with (something) v.
|
|
40 |
Phrasals |
(bir şeyi) kafasında tartmak |
toy with (something) v.
|
|
41 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak |
visualize (someone or something) as (something) v.
|
|
42 |
Phrasals |
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak |
visualize as v.
|
|
Colloquial |
|
43 |
Colloquial |
kafasında kurma |
screaming fantods n.
|
|
44 |
Colloquial |
uyuşturucu kafasında |
hurt adj.
|
|
45 |
Colloquial |
eroin kafasında |
nodded out adj.
|
|
46 |
Colloquial |
uyuşturucu kafasında/almış |
amped adj.
|
|
47 |
Colloquial |
metamfetamin kafasında/almış |
amped adj.
|
|
48 |
Colloquial |
uyuşturucu kafasında |
backed up adj.
|
|
49 |
Colloquial |
banker kafasında olan |
pinstriped adj.
|
|
50 |
Colloquial |
(birinin) kafasında kurgu |
all in (one's) mind expr.
|
|
51 |
Colloquial |
(birinin) kafasında kurgu |
all in (one's) mind expr.
|
|
Idioms |
|
52 |
Idioms |
kafasında şimşek çakması |
a flash of inspiration n.
|
|
53 |
Idioms |
birini/bir şeyi kafasında oturtacak bir öneri/fikir |
line on someone or something n.
|
|
54 |
Idioms |
başında/kafasında bir ağırlık olma |
a thick head n.
|
|
55 |
Idioms |
kafasında bir ışık yandığı an |
a-ha moment n.
|
|
56 |
Idioms |
kafasında bir ışık yandığı an |
a-ha moment n.
|
|
57 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
a light bulb goes off in (one's) brain v.
|
|
58 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
a light bulb goes off in (one's) brain v.
|
|
59 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
have a light bulb go off in (one's) brain v.
|
|
60 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
have a light bulb go off in (one's) brain v.
|
|
61 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
a light bulb goes on in (one's) brain v.
|
|
62 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
a light bulb goes on in (one's) brain v.
|
|
63 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
a light bulb goes on in (one's) head v.
|
|
64 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
a light bulb goes on in (one's) head v.
|
|
65 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
a light bulb goes off in (one's) head v.
|
|
66 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
a light bulb goes off in (one's) head v.
|
|
67 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
have a light bulb go on in (one's) brain v.
|
|
68 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
have a light bulb go on in (one's) brain v.
|
|
69 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
have a light bulb go on (in (one's) head) v.
|
|
70 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
have a light bulb go on (in (one's) head) v.
|
|
71 |
Idioms |
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak |
have a light bulb go off (in (one's) head) v.
|
|
72 |
Idioms |
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak |
have a light bulb go off (in (one's) head) v.
|
|
73 |
Idioms |
kafasında ampul yanmak |
a light bulb goes on in someone's head v.
|
|
|
74 |
Idioms |
kafasında ampul yanmak |
a light bulb goes off in someone's head v.
|
|
75 |
Idioms |
kafasında bir şeyler olmak |
have on one's mind v.
|
|
76 |
Idioms |
kafasında büyütmek |
be all in one's mind v.
|
|
77 |
Idioms |
kafasında az saç olmak |
be thin on top v.
|
|
78 |
Idioms |
kafasında bir şeyler olmak |
have a bee in one's bonnet v.
|
|
79 |
Idioms |
kafasında bir sürü sorun olmak |
have a lot on one's mind v.
|
|
80 |
Idioms |
kafasında olmak |
have on one's mind v.
|
|
81 |
Idioms |
(kafasında)...olarak yer etmek |
peg someone as something v.
|
|
82 |
Idioms |
(büyütülecek bir şey değil) sadece kafasında büyütmek |
be all in the mind v.
|
|
83 |
Idioms |
(kafasında)...olarak yer etmek |
have someone pegged as something v.
|
|
84 |
Idioms |
(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek |
live in (one's) head rent-free v.
|
|
85 |
Idioms |
(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek |
live rent-free in (one's) head v.
|
|
86 |
Idioms |
(bir şeyi) kafasında netleştirmek |
take (something) through (one's) head v.
|
|
87 |
Idioms |
(bir şeyi) kafasında oturtabilmek |
keep (something) straight (in one's mind/head) v.
|
|
88 |
Idioms |
(birden fazla kişiyi) kafasında ayırt edebilmek |
keep (two or more people) straight (in one's mind/head) v.
|
|
89 |
Idioms |
kimin kim olduğunu kafasında oturtmak |
keep (two or more people) straight (in one's mind/head) v.
|
|
90 |
Idioms |
sadece kafasında büyütmek |
be all in the mind v.
|
|
91 |
Idioms |
sadece kafasında büyütmek |
be all in one's the mind v.
|
|
92 |
Idioms |
sadece kafasında büyütmek |
be all in somebody's mind v.
|
|
93 |
Idioms |
sadece kafasında büyütmek |
be all in the mind v.
|
|
94 |
Idioms |
(birinin) kafasında/anılarında silinmez bir yer edinmek |
be etched on (one's) memory v.
|
|
95 |
Idioms |
kafasında az saç olmak/kalmak |
be thin on top v.
|
|
96 |
Idioms |
kafasında az saç olmak/kalmak |
get thin on top v.
|
|
97 |
Idioms |
kafasında (bir şey) kurmak |
get/take it into your head that... v.
|
|
98 |
Idioms |
(biri) kafasında (bir şey) olarak yer etmek |
have (got) (one) pegged as (something) v.
|
|
99 |
Idioms |
(biri) kafasında (bir şekilde) yer etmek |
have (got) (one) pegged as (something) v.
|
|
100 |
Idioms |
kafasında bir ışık yanmak |
have a light-bulb moment v.
|
|
101 |
Idioms |
kafasında bir sürü sorun olmak |
have a lot on mind v.
|
|
102 |
Idioms |
kafasında olmak |
have on mind v.
|
|
103 |
Idioms |
kafasında biri/bir şey olmak |
have someone or something on one's mind v.
|
|
104 |
Idioms |
kafasında biri/bir şey olmak |
have someone or something on the brain v.
|
|
105 |
Idioms |
kimin kim olduğunu kafasında oturtmak |
keep people straight v.
|
|
106 |
Idioms |
zihninde/kafasında evirip çevirmek |
turn over in mind v.
|
|
107 |
Idioms |
(kafasına koymuş anlamında) kafasında |
on the brain adj.
|
|
108 |
Idioms |
kafasında kurmuş |
all in one's head expr.
|
|
Marine |
|
109 |
Marine |
hızla giden geminin kafasında oluşan köpük |
bone n.
|
|
Parasitology |
|
110 |
Parasitology |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
sticktight (echidnophaga gallinacea) n.
|
|
111 |
Parasitology |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
echidnophaga gallinacea n.
|
|
112 |
Parasitology |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
sticktight flea (echidnophaga gallinacea) n.
|
|
113 |
Parasitology |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
hen flea (echidnophaga gallinacea) n.
|
|
114 |
Parasitology |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
stickfast flea (echidnophaga gallinacea) n.
|
|
Biology |
|
115 |
Biology |
ispermeçet balinasının kafasında bulunan büyük, sert, sinirli ve yağsız kütle |
white horse n.
|
|
116 |
Biology |
ispermeçet balinasının kafasında bulunan büyük, sert, sinirli ve yağsız bir kütle |
whitehorse n.
|
|
Marine Biology |
|
117 |
Marine Biology |
diğer balıklara ve gemilere tutunmak için kafasında emme diski bulunan balıklara verilen ad |
echeneididae n.
|
|
118 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
bladdernose n.
|
|
119 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
hooded seal n.
|
|
120 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
cystophora cristata n.
|
|
121 |
Marine Biology |
kafasında büyük bir çıkıntı bulunan parlak renkli bir çiklit balığı |
flowerhorn fish n.
|
|
Zoology |
|
122 |
Zoology |
kafasında veya yüzünde maske şeklinde leke olan |
masked adj.
|
|
123 |
Zoology |
kafasında bir boynuzu olan (hayvan) |
monocerous adj.
|
|
Botanic |
|
124 |
Botanic |
ayçiçeği kafasında olduğu gibi dışardan içe/merkeze doğru gelişen |
centripetal adj.
|
|
Ornithology |
|
125 |
Ornithology |
kafasında etten bir ibik olan gür sesli beyaz bir güney amerika kuşu |
bellbird (procnias nivea) n.
|
|
126 |
Ornithology |
kafasında koyu renkli lekeler bulunan çeşitli kuşlara verilen ad |
blackhead n.
|
|
127 |
Ornithology |
kanatlarında birer beyaz benek ve kafasında sarı sarkık gerdanları bulunan, genellikle ehlileştirilebilir olup konuşabilen asya'ya özgü bir sığırcık |
hill myna (gracula religiosa) n.
|
|
128 |
Ornithology |
(kuş kafasında) tepeler |
pilea n.
|
|
129 |
Ornithology |
(kuş kafasında) tepe kısım |
pileum n.
|
|
130 |
Ornithology |
(kuş kafasında) tepe kısım |
pileus n.
|
|
131 |
Ornithology |
bazı baykuşların kafasında bulunan uzun tüy öbekleri |
plumicorn n.
|
|
132 |
Ornithology |
orta amerika'ya özgü olup kafasında parlak beyaz bir bölüm bulunan çok küçük bir sinekkuşu |
snowcap (microchera albo-coronat) n.
|
|
Reptiles |
|
133 |
Reptiles |
abd'nin doğu kesimi ve orta amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan ve kafasında lir biçiminde bir iz bulunan orta derecede zehirli bir yılan |
lyre snake n.
|
|
Entomology |
|
134 |
Entomology |
böceğin kafasında anteninin çıktığı çukur |
torulus n.
|
|
135 |
Entomology |
böcek kafasında çenenin bağlandığı yer |
gena n.
|
|
Slang |
|
136 |
Slang |
beyin ameliyatı geçirip kafasında dikiş izi olan kimse |
zipperhead n.
|
|
137 |
Slang |
bir uyuşturucunun kafasında olmak |
get off on v.
|
|
138 |
Slang |
bir uyuşturucunun kafasında olmak |
hop up v.
|
|
139 |
Slang |
uyuşturucu/ilaç kafasında olmak |
be on v.
|
|
140 |
Slang |
(bir uyuşturucunun) etkisinde/kafasında olmak |
trip on (something) v.
|
|
141 |
Slang |
uyuşturucu kafasında |
hyped (up) adj.
|
|
142 |
Slang |
ot kafasında |
phazed adj.
|
|
143 |
Slang |
ot kafasında |
phased adj.
|
|
144 |
Slang |
uyuşturucu kafasında |
phumfed adj.
|
|
145 |
Slang |
kokain kafasında |
cracked up adj.
|
|
146 |
Slang |
metamfetamin kafasında |
tweaked adj.
|
|
147 |
Slang |
metamfetamin kafasında |
tweeked adj.
|
|
148 |
Slang |
uyuşturucu kafasında |
on a trip expr.
|
|
Modern Slang |
|
149 |
Modern Slang |
metamfetamin kafasında/almış kişi |
amp head n.
|
|