kapılmış - Türkisch Englisch Wörterbuch

kapılmış

Bedeutungen von dem Begriff "kapılmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kapılmış snatched adj.
kapılmış mired adj.
kapılmış preoccupied adj.
Irregular Verb
kapılmış raught [obsolete] adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kapılmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dehşete kapılmış terrified adj.
Tom was so terrified.
Tom çok dehşete kapılmıştı.

More Sentences
dehşete kapılmış horrified adj.
Tom looked horrified.
Tom dehşete kapılmış görünüyordu.

More Sentences
paniğe kapılmış panicky adj.
Don't get panicky.
Paniğe kapılma.

More Sentences
paniğe kapılmış alarmed adj.
He was alarmed by the explosion.
O, patlamayla paniğe kapılmıştı.

More Sentences
Slang
(birine) kapılmış hooked adj.
Tom was hooked immediately.
Tom hemen kapılmıştı.

More Sentences
General
paniğe kapılmış kalabalıklar panic-stricken crowds n.
kahkaha krizine kapılmış insan hypergelast n.
paniğe kapılmış panicstricken adj.
ümitsizliğe kapılmış despondent adj.
dehşete kapılmış appalled adj.
akıntıya kapılmış adrift adj.
rüzgara kapılmış adrift adj.
paniğe kapılmış panic stricken adj.
umutsuzluğa kapılmış despondent adj.
büyüye kapılmış hagridden adj.
çaresizliğe kapılmış desperate adj.
dehşete kapılmış horror-struck adj.
dehşete kapılmış horror-stricken adj.
büyüye kapılmış hag-ridden adj.
paniğe kapılmış panic-struck adj.
paniğe kapılmış panic-stricken adj.
dehşete kapılmış awestruck adj.
dehşete kapılmış terror-stricken adj.
dehşete kapılmış terror-struck adj.
heyecana kapılmış excited adj.
girdaba kapılmış vortical adj.
telaşa kapılmış harried adj.
yanlış fikre kapılmış misdeemful adj.
paniğe kapılmış dismayed adj.
paniğe kapılmış planet-stricken adj.
paniğe kapılmış planet-struck adj.
aşağılık hissine kapılmış self-abased adj.
oyuncu olma hevesine kapılmış stagestruck adj.
dehşete kapılmış bir şekilde horrifiedly adv.
rüzgara kapılmış adrift adv.
paniğe kapılmış halde affrightedly [obsolete] adv.
paniğe kapılmış şekilde alarmedly adv.
Phrasals
(birine/bir şeye) kapılmış taken with (someone or something) v.
Colloquial
beyzbol kalelerinin hepsinin dolu/kapılmış olması drunk adj.
heyecana kapılmış carried away adj.
hislerine kapılmış carried away adj.
telaşa kapılmış on a tear expr.
Idioms
bir şeye dalmış/kapılmış swept up (in something) adj.
akıntıya/akışa kapılmış cast loose adj.
(bir şeye) kapılmış caught up with (something) adj.
cazibesine kapılmış drawn like a moth to a flame adj.
-e kapılmış possessed by adj.
(bir şeye) kapılmış possessed by (something) adj.
-e dalmış/kapılmış swept up adj.
telaşa kapılmış in a flap expr.
(birinin) büyüsüne kapılmış under the spell of (someone) expr.
Technical
akıntıya kapılmış gemi drifter n.
(çip üretimi) kaplama veya dağlama işlemi sırasında ışığa duyarlı bir yüzeyin belirli kısımlarını korumak için kullanılan, ışık geçirmeyen malzemeden kapılmış bir kalıp mask n.
Slang
endişeye kapılmış all shook up adj.
heyecana kapılmış all shook up adj.
endişeye kapılmış all shook up adj.
heyecana kapılmış all shook up adj.