Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kilitli dolap | locker n. |
General | kilitli dolap | compartment n. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kilitli dolap (soyunma odasında/okul koridorunda) | locker n. | ||
Each of the students has his own locker. Her öğrencinin kendi kilitli dolabı var. More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | gemi kamaralarındaki kilitli kutu ya da dolap | locker n. | ||
Marine | gemide yük kaldırma aletleri için kullanılan kilitli dolap veya kapalı alan | glory hole n. |